Banka HesaplarıBağış Yap

Dr. Sadık Danışman: Varoluş Sebebimiz Dünya İnsanlığına Hizmettir

Dr. Sadık Danışman: Varoluş Sebebimiz Dünya İnsanlığına Hizmettir

Hem yurt içinde hem de yurt dışında birçok alanda faaliyetlerimiz ve devam etmekte olan projelerimiz mevcuttur. İnşallah, bu faaliyetlerimiz ve projelerimiz bundan sonra da siz hayırsever bağışçılarımızın desteği ve yardımlarıyla devam edecektir.

Röportajı Yapan: Uzm. Mehmet DERİ

Yardımeli Derneği Genel Başkanı Dr. Sadık DANIŞMAN: “Varoluş Sebebimiz Dünya İnsanlığına Hizmettir”

Yardımeli Derneği hakkında kısa bir bilgi verebilir misiniz?

S. Danışman:Öncelikle tüm gönül dostlarımıza, hayırseverlerimize selamlarımı,  muhabbetlerimi ve dualarımı ileterek röportajımıza başlamak istiyorum. 

Yardımeli Derneğimizden kısaca bahsedecek olursam, Derneğimiz 2007 yılında ulusal ve uluslar arası insanî yardım kuruluşu olarak kuruldu,  kurulurken bazı temel ilkeler ve amaçlar belirlenerek Derneğimiz oluşturuldu.  

Bütün faaliyetlerimizi doğal afetler, savaş, mültecilik, açlık ve yoksulluk gibi kriz bölgelerinde 2007 yılından bugüne kadar belirlediğimiz ilkeler,  amaçlar ve hedefler doğrultusunda yürütmeye çalışıyoruz. Hem yurt içinde hem de yurt dışında birçok alanda faaliyetlerimiz ve devam etmekte olan projelerimiz mevcuttur. İnşallah, bu faaliyetlerimiz ve projelerimiz bundan sonra da siz hayırsever bağışçılarımızın desteği ve yardımlarıyla devam edecektir.

Başarıyla uyguladığınız ve uluslar arası bir proje olan Kardeş Aile Projesi hakkında bilgi verebilir misiniz?

S. Danışman:Ensar ve muhacir kardeşliğinden ilham alarak “Kardeşlik Sınır Tanımaz”  teması ile günümüze bir esintisini taşımak adına Kardeş Aile Projesini 2008 yılından günümüze kadar bu proje kapsamında 6 bin 500’ü aşkın Kardeş Aile edindik.  6 bin 500 alan el, 6 bin 500 veren el kardeşimiz oldu. Bunlar hem yurt içinden hem de yurt dışından. Ben yeri gelmişken Kardeş Aile Projesi hakkında bilgi vermek istiyorum: Kardeş Aile Projesi ilkin dört ayrı ülkede uygulandı. Şu anda uyguladığımız ülke sayısı ise 11’e ulaştı. Başlangıçta Filistin (Gazze, Kudüs) ve Filistin mülteci kampları (Lübnan, Suriye, Ürdün) daha sonra Pakistan (Keşmir), Habeşistan (Etiyopya) ve Türkiye idi. Daha sonra buna Somali’yi, Sudan’ı (Darfur), Kazakistan’ı, Bosna Hersek’i, Arakan’ı kattık. Şu anda 11 ülkede uyguladığımız Kardeş Aile Projemiz ile ülkemizde 81 ilimizden veren el kardeş ailelerimiz, ülkemizin 30’u aşkın ilinden ise alan el kardeş ailelerimiz var. Yurt dışından 10 farklı ülkeden veren el kardeş ailemiz var.

Şükürler olsun bugün itibariyle Kardeş Aile Projesi “Allah’ın Sana İyilik Yaptığı Gibi Sen de Başkalarına İyilik Yap” ilahî mesajının muhatapları için önemli bir hayır, şefkat ve kardeşlik köprüsüdür. Veren el kardeş ailelerimiz ve alan el kardeş ailelerimiz bir araya geldiklerinde Kardeş Aile Buluşmalarında duygu dolu görüşlerinden şunu anlıyoruz ki; Kardeş Aile duygusunu yaşamak lazım,  gerçekten de yaşanılması gereken çok güzel bir duygu. Rabbim herkese nasip etsin inşallah.

Buradan tekrar seslenmek istiyorum: Sizin de bir Kardeş Aileniz olsun!Kardeş Aile, günümüz kalpsiz ve vicdansız dünyasına sessiz kalmayıp kulak verip yardım elini uzatmaktır. İhtiyaç sahibi kardeşlerimizin yalnız olmadığının, dünyanın bir başka köşesinde onların yanında olan vicdan sahibi, hayırsever kardeşlerimizin var olduğunun da bir gerçeğidir.

Gündemde terörist ve Siyonist İsrail’in Gazze’ye saldırıları var. Yardımeli olarak Gazze’de neler yapıyorsunuz?

S. Danışman:Yardımeli, kurulduğu ilk günden itibaren bugüne dek Filistin, Gazze, Kudüs hep gündemimizde olmuştur. Sadece bizim mi? Hayır,  tüm ümmetin, tüm insanlığın gündeminde olmuştur, çünkü Filistin toprakları Siyonistler tarafından işgal edilince, altı milyon Filistinli kardeşimiz dünyanın dört bir yanına göç etmiş, muhacir olmuştur. İsrail, bununla da yetinmemiş Gazze’yi havadan, karadan ve denizden abluka altına almış, 1 buçuk milyon insanı adeta açıkhava hapishanesinde yaşamaya mahkûm etmiştir. Bu nedenle de Gazze’de insanlar her şeyden mahrum; ilaç yok, mama yok, elektrik yok… Siyonist saldırılar nedeniyle Filistinli ve Gazzeli kardeşlerimizin can ve mal güvenlikleri yok. Gazze’deki abluka ve Siyonist saldırılardan sivil halk özellikle de bebekler, çocuklar, yaşlılar ve kadınlar çok olumsuz etkilenmektedir.

Bütün bunlar Dünya’nın gözü önünde, 2 milyara yaklaşan İslam dünyasının gözü önünde yapılıyor; Birleşmiş Milletlerden her zaman olduğu gibi yine ses çıkmadı. Şu röportajı yaptığımız sıralarda Siyonist saldırılar sonucunda ambargo altındaki Gazze’de kaç bebek, kaç yaşlı anne, baba hayatını kaybetti, bunun sorumluları dünya insanlığıdır. Bizler üzerimize düşen görevleri ve sorumlulukları yapmak durumundayız; “görmedim, duymadım, bilmiyorum” deme hakkına sahip değiliz. Çünkü Filistin halkına Siyonistler tarafından yapılan bu zulüm, medya aracılığıyla tüm Dünyaya servis edilmekte, dünya insanlığının gözü önünde bu İsrail vahşeti devam etmektedir.  

Gazze’ye dönem dönem giden birisi olarak söylüyorum. Her türlü olumsuz tabloya rağmen, Gazze’de eğitim oranı yüzde 99’dur elhamdülillah. Gazze’de halk yediden yetmişe, çocuk, genç, ihtiyar, kadın erkek vs herkes direniş içinde, sebat içinde, tevekkül içinde, sabır içinde onurlu bir direniş sergilemektedir. Tüm ümmet adına ve insanlık adına Mescid-i Aksa’nın ribatında durmaktadır. Gazze, gazi Gazze’dir, Gazze direniş mektebidir. 

Filistin halkına destek ve yardım hususunda her insanın mutlaka yapabileceği bir şeyler vardır. Siyonist ve terör devleti İsrail yönetimine tepkilerimizi göstermeliyiz, maddî ve manevî her bakımdan elimizden ne geliyorsa, gücümüz neye yetiyorsa mutlaka onu yapmalıyız. Filistinli kardeşlerimizle dayanışma içinde olmalıyız, onlarla beraber yan yana, omuz omuza dayanışma içinde olmalıyız. Ülkemizde yöneticiler, halk, STK’lar, veren el kardeş aileler bu dayanışmaya güzel bir örnektir.

Yardımeli’nin Gazze’de bir ofisi var, bu ofis aracılığıyla hayırsever kardeşlerimizin, vicdan sahibi veren el kardeşlerimizin bağışlarını Gazze’deki şehit ve gazi ailelerine, mağdur ve yetimlere, esir ailelerine (İsrail hapishanelerinde yaklaşık 6 bin Filistinli var) ulaştırmakta, hayır ve dayanışma köprüsü kurmaktadır.  Aynı zamanda Gazze İslam Üniversitesi ve Gazze Teknik Üniversitesi öğrencileriyle kardeşlik köprüleri kurmaktayız. Son saldırılarda (Kasım 2012) 162 şehit kardeşimiz ve 1260 yaralı kardeşimiz var. Bugün itibariyle Filistin’de, Gazze’de 2500’e yakın alan el Kardeş ailemiz mevcut; Rabbim veren el kardeş ailelerimizden razı olsun, onlara amel defterlerinde ecirlerini nasip eylesin inşallah. 

Gazze Yardımeli Ofisimiz aracılığıyla son saldırılarla birlikte Gazzeli kardeşlerimiz için (şehit, gazi, esir, muhtaç, mağdur vs) birer Kardeş Aile olalım, evi zarar görenlerin evlerini onaralım, onarım süresince kendilerine kira yardımında bulunalım. Filistin ve Gazze halkına selamlarımızı ve dualarımızı gönderelim; onlara yapacağımız yardım ve desteklerimizle her daim onların yanlarında olduğumuzu hissettirelim.

Onları her zaman gündemimizde tutalım, onlar için yapabileceğimiz mutlaka bir şeyler var, bu şuurla hareket edelim. Zalim ve saldırgan Siyonistlere,  her zaman için Filistinli ve Gazzeli kardeşlerimizin yanlarında olduğumuzu hissettirelim, bildirelim. İmkânlar dâhilinde kafileler halinde Gazze’yi ziyaret edelim, oradaki kardeşlerimizle kucaklaşalım, selamlaşalım.

Dernek olarak Somali’de bazı projeleriniz var. Özellikle “100 Yataklı Somali Çocuk ve Kadın Doğum Hastanesi” uluslar arası yönü de olan bir proje. Çocuk Hastanesinin son durumu hakkında bilgi verebilir misiniz?

S. Danışman:Somali 1991 yılından beri acılar ve sıkıntılar yaşamakta olan bir ülke… Özellikle emperyalist Batılı ülkelerin de kışkırtmasıyla Somali’de yıllardan beri kardeş kanı dökülüyor.  Yine son yıllarda şiddetli kuraklık ve açlık nedeniyle Somali’de çok sayıda bebek, çocuk ve anne öldü. Yardımeli olarak bebeklerin, çocukların hayata tutunmalarını, annelerin gözyaşlarını dindirmek için Afrika’nın en büyük ve en modern cihazlarla donanımlı Çocuk ve Kadın Doğum Hastanesini inşa ediyoruz inşallah.

Başbakan Yardımcımız Sayın Bekir Bozdağ’ın temelini attığı ve inşaatına başladığımız hastanede Somalili bir anne, “Ben bebeğimi bir sağlık birimine götürdüm ve orada tedavi ettirdim” deme noktasına gelebilecek. Bu, Somalili kardeşlerimizin dünya insanlığından bekledikleri ve hak ettikleri bir hizmettir. Bizler Yardımeli olarak Somali’de “Çocuklar Ölüm Sıralarını Beklemesin, Anneler Ölüm Nöbeti Tutmasın” parolasıyla yola çıkarak, siz hayırsever bağışçılarımızdan aldığımız güç ve destekle Çocuk ve Kadın Doğum Hastanesinin inşaatına hızla devam ediyoruz. 

İnanıyoruz ki bu hastane orada bir model de oluşturmuş olacak. En azından doğumlarda çok basit yapılması gerekli olan bazı sağlık müdahaleleriyle dolayı insanların (anne, bebek çocuklar)  hayata bağlanmalarını temin edecek. Tabii hastanenin değişik bölümleri, ameliyathaneleri olacak. Özellikle en fazla görülen hastalıklara yönelik -orada yaptığımız bir çalışma sonucunda öğrendik- sıtma, verem ve diğer enfeksiyon hastalıkları Somali’de hemen hemen birinci sırada. Gelişmiş ülkelerde kardiyovasküler (dolaşım sistemi) ve kanser hastaları birinci sıradayken Somali’de enfeksiyon hastalıkları birinci sıradadır. Yardımeli olarak bizler bu hastalıkları tedavi etmek ve inşallah sağlıklı nesillerle Somali’yi yeniden inşa etmek için bu hastaneyi yaptırıyoruz.

Geçtiğimiz aylarda Afrika’nın en büyük yetimhanelerinden biri olan “Akabe Yetimler Külliyesi”ni açtınız. Külliyenin önemi ve icra edeceği görevler hakkında bilgi verir misiniz?

S. Danışman: 21 bin metrekare alan üzerine inşa edip 2012 Ağustos’unda hizmete soktuğumuz Akabe Yetimler Külliyesi, Afrika’nın en büyük yetimhanesi olma özelliğine sahiptir. Yetimhanemizde, geleceğin âlimleri, müçtehitleri, fatihleri yetişecek; Sudan’a, ümmete ve insanlığa hizmet edeceklerdir inşallah.

Külliyemizde, beşerî/pozitif ilimler yanında, Kur’anî ilimler de verilmektedir. Külliye içerisinde ilköğretim okulu derslikleri, sanat atölyeleri, yatakhane, kütüphane, yemekhane, revir, oyun odaları, cami, çok amaçlı salonlar ve aktivite mekânları bulunmaktadır.

Sudan’da emperyalist devletlerin kışkırtmaları nedeniyle kabileler arası iç çatışmalar yaşanıyor, kardeş kanı dökülüyor. Açtığımız bu külliye ile, farklı kabilelere mensup Sudanlı çocukların bir arada öğrenim görüp, tanışmalarını kaynaşmalarını sağlayacağız; onlara ümmet bilincini ve kardeşlik şuurunu aşılayıp iç çatışmaların sona ermesini, barış ve huzur içinde bir arada yaşamalarını ve geleceğin yaşanabilir Sudan’ını hep beraber kurmalarını sağlayabileceklerinin bir modelini göstermiş olacak inşallah.

Yardımeli olarak kriz bölgelerinde yapılması gereken acil yardımlar ilk etapta organize edilmekte (gıda, su, giyim, sağlık, barınma vs ihtiyaçları gibi), daha sonra kalıcı faaliyetler planlanmaktadır. İşte, Sudan Darfur’da yaptığımız araştırmalardan sonra böyle bir yetimhanenin burada kurulması planlandı ve Yardımeli olarak “bir tuğla, bir kalem, bir nesil” diyerek yola çıktık, bağışçılarımıza duyurduk. Ben buradan Sudan Akabe Yetimler Külliyesi’ne bağışta bulunan tüm kardeşlerimize ve emeği geçen herkese yetimler adına teşekkür ediyorum, Allah razı olsun diyorum.

Açtığımız bu yetimhaneyle; yetimlerin eline kalem verildi, tek başına hayatını idame ettirmeye gücü yetmeyen yetimlere kendi ayakları üzerinde duracak yeterliliğe ulaşıncaya kadar destek olmak, dinî, beşerî ve meslekî eğitim ortamlarını oluşturmak ve onları aile şefkati ile kucaklayarak topluma uyumlarını sağlamayı amaçladık. Bu yüzden açtığımız yetimhanemiz, aile ortamını aratmayacak şekilde düzenlenmiş olup çocukların sevgi, huzur ve şefkat atmosferinde her türlü ihtiyaçlarının en iyi şekilde karşılanmasına dikkat edilmektedir; zira yetimlerin velisi Allah’tır ve yetimler bizlere Rabbimizin ve kendisi de bir yetim olan Peygamberimizin (s.a.v.) birer emanetidirler.

Kurban 2012 Organizasyonunda yurt içinde ve yurt dışında neler yaptınız?

S. Danışman:  Allah’a şükürler olsun, Rabbim tekrar bizi kurban vasıtasıyla ümmet kardeşlerimizle buluşturdu, onlarla kardeşliğin, dostluğun, yardımlaşmanın ve dayanışmanın en güzel örneklerini bir kez daha yaşadık şükürler olsun.

Bu yıl 6.sını gerçekleştirdiğimiz vekâlet yoluyla kurban kesim ve dağıtım organizasyonunu da başarıyla tamamladık elhamdülillah. Bu yıl, 30 ülkede ve 40 ayrı bölgede kurban kestik. 140 kişilik gönüllü ekibimizle bizlere kurban vekâleti veren kardeşlerimizin kurbanlarını kestik; yeryüzü coğrafyasında kurbanlarını kendilerine şahit kıldık.

Her yıl olduğu gibi bu yılda Kurban Organizasyonuna katılan gönüllü kardeşlerimize, temsilcilerimize ve partner kuruluşlarımıza gerekli bilgilendirmeleri yaptık.

    Kurban Organizasyonunda bilhassa şunlara dikkat ettik:

·    Habil’in kurbanını kestik, yani en iyi kurbanı kestik

·    Çevre sağlığına ve hijyenik şartlara uygun hareket ettik

·     Vekâlet verenin ismini bizzat okuyarak kurbanlarını kestik 

·     Gerçek ihtiyaç sahiplerini tespit ederek adil bir dağıtım yaptık

·      Kurban kesim ve dağıtım organizasyonu sonrasında tüm faaliyetleri, ayrıntılı bir raporla genel merkezimize bildirdik.

Kurban, sadece et kesmekten ve et dağıtmaktan ibaret değildir. Zaten kurbanın anlamı yaklaşmak, yakınlaşmak, huzur-u ilahîde olmak, paylaşmaktır. Bu vesileyle gittiğimiz coğrafyalarda, hayır ve şefkat köprüleri kurduk. Oradaki kardeşlerimizin problemlerini, meselelerini istişare edip paylaştık, gördüğümüz sıkıntıları ve güzellikleri tespit edip bir raporla genel merkeze bildirdik. Gönüllü ekiplerimiz, 2012 kurban raporlarını yazarak duygu ve düşüncelerini bizimle paylaştılar.  

Birçok bölgede örneğin Somali’de, Pakistan’da, Sudan’da, Habeşistan (Etiyopya)’da “Su Kuyuları” açıyorsunuz. Açılan bu  “Su Kuyuları”nın bölge halkı açısından önemi nedir?  

S. Danışman:Su kuyuları ile ilgili olarak en başta şunu vurgulamak isterim. Bize su kuyusu açmak için bağışta bulunan tüm bağışçılarımıza en kalbî selamlarımı ve muhabbetlerimi iletmenin yanı sıra “Su Gibi Aziz Olunuz” diyorum. Rabbim, sizlere bu dünyada zemzemi, ahirette de kevseri nasip etsin inşallah.

Dünyamızda suya hasret yüzmilyonlarca insan var, aynı zamanda her gün 500 milyon kadın günün 4 saatini su taşıyarak geçirmektedir. Her yıl 5 milyon çocuğumuz temiz su bulamadığından dolayı enfeksiyon hastalıklarından hayatını kaybetmektedir. Hepimizin malûmudur; temizliğin ve medeniyetin önşartı sudur. Su hayattır, yaşamdır, medeniyettir. Durum böyle olunca suya olan ihtiyacı uzun uzadıya anlatmaya gerek yoktur sanırım.

Yardımeli, suya ihtiyaç duyulan coğrafyalarda özellikle Somali’de, Sudan’da, Darfur’da, Habeşistan (Etiyopya)’da, Pakistan’da, Bangladeş’te ve diğer coğrafyalarda ihtiyaç sıralarını da gözeterek partner kuruluşlarımız ve bizzat ekiplerimiz aracılığıyla tespit yapmakta, ihtiyaç duyulan yerlere su kuyuları açmaktayız.  

Yardımeli, açılan her su kuyusunun çevre düzenlemesini yapmakta, su kuyusu üzerine bir su pompası yerleştirmekte, bu şekilde insanların istifadesine sunmaktadır.  Canı aziz bildiğimiz için su kuyuları açtığımız bölgelerde, insanların yanı sıra diğer canlıların da su kuyularından yararlanması sağlanmaktadır. 

Pakistan’da “Eyüp Sultan Köyü Proje”niz var. Proje şu an ne aşamadadır?

S. Danışman:Eyüp Sultan Köyü, 2010 yılında Pakistan’da meydana gelen sel felaketi sonrası evsiz kalan, mağdur ve muhtaç Pakistanlı kardeşlerimiz için inşa edilecektir ki, köyümüzün temellerini attık elhamdülillah. Rabbim, en kısa zamanda tamamlayıp Pakistanlı selzede kardeşlerimize teslim etmeyi nasip etsin.

Köyümüzün inşası için Pakistan’ın Peşaver eyaletinin Çarşad iline 4 km mesafede, kırk dönüm bir arazi satın aldık. Eyüp Sultan Hazretlerinin yaşına binaen 91 konutu, mescidi, iş atölyeleri, sağlık evi olan, seracılık, hayvancılık, tarım noktasında da eğitim verilebilecek durumda olan bir köy inşa ediyoruz.  Bu köyün de inşaat çalışmaları sürmektedir, inşallah 2013 ortalarında modern ve model bir köy olarak bitireceğiz. Buraya sel felaketi mağdurlarını yerleştirmiş olacağız.

Selzedeleri köyümüze yerleştirdikten sonrada buradaki köy halkından bayanları ve erkekleri tarım, hayvancılık, arıcılık, seracılık, el sanatları noktasında ayrı ayrı eğiteceğiz.

Köye yerleşecek mağdurların, geçimleri hususunda, kendilerine yetmeleri konusunda bir model olması için gayret edeceğiz.   Dünya’nın değişik ülkelerinden Pakistan’a gelen birçok sivil toplum kuruluşlarına bu köyümüzü gezdirerek, kalıcı hizmetler noktasında ümmet coğrafyamızda örnek bir model olmasını sağlayacağız inşallah.

Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim, Rabbim kolaylıklar nasip etsin.

S. Danışman:Bu güzel röportaj için çok teşekkür ederim, tüm gönüllülerimize ve bağışçılarımıza en kalbî selamlarımı,  muhabbetlerimi ve dualarımı iletirim.

Paylaş