Banka HesaplarıBağış Yap

En Büyük Amacımız Dünya Mazlumlarına Hizmet Götürmektir

En Büyük Amacımız Dünya Mazlumlarına Hizmet Götürmektir

Yardımeli Derneği Genel Başkanı Dr. Sadık Danışman, Anadolu Ajansı Muhabiri Tayfun Salcı’nın derneğin faaliyetleriyle ilgili sorularını yanıtladı

Yardımeli Derneği Genel Başkanı Dr. Sadık Danışman, Anadolu Ajansı Muhabiri Tayfun Salcı’nın derneğin faaliyetleriyle ilgili sorularını yanıtladı:

"230 milyar dolar kozmetiğe, 11 milyar dolar dondurmaya, 1.4 trilyon dolar silahlanmaya, 13 milyar dolar kedi-köpek mamasına harcanan dünyada, “yaşananları görmedik, duymadık” deme hakkına sahip değiliz. Mutlaka bir şey yapmak zorundayız. Elimizle, dilimizle, kalemimizle, gönlümüzle, imkânımızla, duamızla mutlaka bir şeyler yapmalıyız, kardeşlik bilinci budur" dedi.

Yardımeli Derneği'nin 2007 yılında 60 gönüllünün bir araya gelmesiyle İstanbul'da kurulduğunu belirten Danışman, derneğin bugün Türkiye'nin 28 ilinde temsilciliği; Filistin, Pakistan, Etiyopya ve Sudan'da da ofisleri olduğunu söyledi. Danışman, derneğin 30 ülkeye yayılan yardım faaliyetlerinde yılda 15 milyon TL'nin üzerinde nakdi yardım dağıtıldığı bilgisini verdi.

13 bin aileyi kardeş yapan program

Derneğin önem verdiği projelerin başında 2008 yılında başlattıkları "Kardeş Aile Projesi”nin geldiğini anlatan Danışman, önce Türkiye, Pakistan, Filistin, Etiyopya ve Somali'deki aileleri bir araya getiren projenin bugün 11 ülkeyi ve 13 bin aileyi kapsadığını söyledi.

Programda yardım eden aileye "veren el", alan aileye de "alan el" aile denildiğini belirten Danışman, "veren el" ailelerin ağırlıklı olarak Türkiye'de olduğunu ancak son zamanlarda bunlara Yunanistan'dan Kanada'ya, Mısır'dan Kuveyt'e kadar çeşitli ülkelerden ailelerin dâhil olduğunu ifade etti.

Her bir "veren el" ailesinin kardeş aileye, bulunduğu ülkenin ekonomik şartlarına göre 100 ila 200 TL arasında değişen aylık yardım gönderdiğini vurgulayan Danışman, derneğin "veren el" ve "alan el" aileleri yılda bir kez düzenledikleri toplantılarla bir araya da getirdiğini anlattı.

Program kapsamında yardım alan Somalili bir anne ile iki kızının, yardımlarla satın aldıkları, elle çalışan bir salça makinesiyle imal ettikleri biber salçasını Hollandalı bir firmaya sattığını belirten Danışman, bu ailenin birinci yılın sonunda "veren el" olmak için kendilerine başvurduğunu söyledi. Danışman, buna benzer bir durumun program kapsamında 2 bin 500 aileyle en çok "alan el" ailenin yaşadığı Filistin'de yaşandığını, burada her yıl en az 500 ailenin kendi durumlarının iyileştiğini bildirerek artık başka bir muhtaç aileye yardım edilmesini istediğini kaydetti.

Danışman programın amacını, "Mogadişu'da, Hartum'da, Almatı'da, Saraybosna'daki kardeşlerimizin 'Benim İstanbul'da, Samsun'da, Diyarbakır'da kardeş ailelerim var' demesini, bu duyguyu geliştirmesini istiyoruz" sözleriyle dile getirdi.

Ölüm nöbetine son verecek hastane

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 2011 yılında Somali'yi ziyaretine eşlik eden heyette kendisinin de yer aldığını ifade eden Danışman, Somali'de karşılaştığı bir manzarayı şu sözlerle aktardı: "10-12 bebek bir ağacın gölgesinde, bir tahtanın üzerine yatırılmıştı. Anneleri tahtanın etrafına dizilmişti. Bebekler ölümü bekliyor, anneler de onların ölüm nöbetini tutuyordu. Yapacak bir şeyleri yoktu."

Bu manzaranın kendisini çok etkilediğini anlatan Danışman, Somali ziyareti esnasında bölgede bir kadın doğum ve çocuk hastanesi kurma kararı aldıklarını söyledi. Kısa süre içinde, Somali makamlarının temin ettiği 38 dönüm arazi üzerine 100 yataklı bir hastane inşasına başladıklarını belirten Danışman, 2014 yılı başında hizmete açılacak hastanenin Türkiye'den ve dünyadan gönüllü sağlık personeliyle çalışacağını kaydetti. Danışman, hastanenin tıbbi ekipmanının da Türkiye'deki özel sağlık kuruluşlarının bağışlarıyla sağlanacağı bilgisini verdi.

Kardeş Aile Projesi kapsamında Somali'ye aktardıkları yardımın yarısını tıp ve hemşirelik eğitimi gören çocukların ailelerine yönlendirdiklerini vurgulayan Danışman, "Bu çocukları Türkiye'ye de getirip uzmanlık ve sertifika programlarında yetiştireceğiz, daha sonra da bölgede kurduğumuz hastanede çalışmalarını sağlayacağız" şeklinde konuştu.

Pakistan’a modern ve model bir köy inşa ediyoruz

Pakistan'da da 2010 yılında yaşanan sel felaketinden etkilenen aileler için 91 konuttan oluşan bir köy inşa ettiklerini belirten Danışman, Peşaver'de 42 dönüm arazi üzerine kurulan köyün Mayıs'ta yerleşime açılacağını söyledi. Danışman, Eyüp Sultan adını verdikleri köyün Necip Fazıl Kısakürek, Cahit Zarifoğlu ve Prof. Dr. Sabahattin Zaim mahallelerinden oluştuğu bilgisini verdi.

Köy sakinlerinin seracılık, arıcılık, el sanatları, tarım ve hayvancılık konularında eğitileceği bilgisini veren Danışman, "Eyüp Sultan köyünün İslam dünyasında kendine yeten, modern ve model bir köy olmasını hedefliyoruz" dedi.

Kabileleri barıştıran yetimhane

Geçen yıl Ağustos ayında Sudan'da bölgenin "en büyük ve modern" yetimhanesini açtıklarını anlatan Danışman, 22 dönüm arazi üzerinde 7 bloktan oluşan külliye şeklinde tasarlanmış yetimhanenin, 65 Sudanlı yetimle faaliyete geçtiğini söyledi.

Sudan'da en önemli sorunun kabileler arasındaki husumet olduğunu, farklı kabilelerin çocuklarının birlikte oyun bile oynamadığına dikkati çeken Danışman, şunları kaydetti: "Yetimhane projemizin şiarı 'Bir Tuğla, Bir Kalem, Bir Nesil'. 4 yılda bitirmeyi hedeflediğimiz yetimhaneyi 18 ayda hizmete aldık. Birinci aşama tamam. Şimdi her kabileden bir-iki çocuk alarak faaliyete başladık. Amacımız, birlikte yaşayabildiklerini göstermek. Aynı yatakhanede yatıyor, aynı masada yemek yiyor, aynı sınıfı paylaşıyorlar. Kardeş olduklarını anlamalarını istiyoruz. Bu yetimler, bir nesil olarak yetişip hem Sudan'ı ve Darfur'u imar edecek, hem de ümmete ve insanlığa hizmet edecek."

500 çocuk kapasiteli yetimhanenin kütüphane, bilgisayar laboratuvarları, oyun ve spor sahaları da içerdiğini kaydeden Danışman, "Bu külliyeyi tamamen gönüllülerin bağışlarıyla inşa ettik. 5 TL veren de oldu, 5 bin TL veren de" ifadelerini kullandı.

Paylaş