Filistin ve Filistin mülteci kampları, yüzyılın en utanç verici ambargosunun yaşandığı Gazze’deki dram nasıl anlatılır bilemiyoruz. Bundan daha acı olan ise bütün bu olanlara dünyanın kayıtsız kalması. Her tarafı kuşatılan Gazze ve çaresiz insanlar. Kadınlar, yaşlılar, çocuklar, ölüme terk edilen hastalar.Tecrit edilmişlik ve sürekli muhasara altında kalma duygusu ile yaşayan bir toplum. Ama inançlı, azimli, gayretli. Pes etmemiş, yılmamış. Hala umutlu ve heyecanlı. Onları teselli etmeye ve yardıma gittik ama, bizleri onların yaşantıları, umutları teselli etti, heyecanlandırdı. Filistin’in diğer bölgelerinde zulüm, haksızlık ve işgal devam ediyor. En verimli topraklar Yahudiler tarafında gasp edilmiş, stratejik noktalara, çevreye hakim tepelere üsler ve gözetleme kuleleri kurulmuş. Her birimizin Filistin halkı için, Gazze için, çaresiz çocuklar, kadınlar ve yaşlılar için yapabileceği mutlaka bir şeyler vardır.

Filistin mülteci kamplarında da durum bundan farklı değil. 40 bin nüfuslu olan Ürdün Gazze Mülteci kamp sakinleri 1 km2’lik alanda yaşam mücadelesi veriyorlar. 95-100 m2’lik alana sahip mekanlarda ortalama 20 kişi sağlıksız ortamda kalmakta, açıktan akan kanalizasyon sebebi ile sık sık hastalanmalar ve ölümler olmakta. Açık hava hapishanelerinde bulunan bu insanların hala tek hedefleri ‘Bir gün mutlaka Filistin’e geri dönebilmek.’