Banka HesaplarıBağış Yap

Gazze'nin Yaralı Yüreğine Uzanan YARDIMELİ

Gazze'nin Yaralı Yüreğine Uzanan YARDIMELİ

Mısır üzerinden Gazze'ye geçmek isteyen Genel Koordinatörümüz Osman İlhan başkanlığındaki Yardımeli ekibi Mısır Emniyet Güçleri tarafından gözaltına alındı

 

Mısır üzerinden Gazze’ye geçmek isteyen Genel Koordinatörümüz Osman İlhan başkanlığındaki Yardımeli ekibi Mısır Emniyet Güçleri tarafından gözaltına alındı. (11/03/2008 saat: 17:00) Refah sınır kapısında incelemelerde bulunan Yardımeli ekibi sınırın Filistinlilerce yıkılan bölgesine yapılmaya çalışılan duvar inşaat bölgesini gezdikleri sırada Mısır askerlerince gözaltına alındılar. Kendilerine hiçbir gerekçe gösterilmeden Zırhlı Personel Taşıyıcılara bindirilen Yardımeli ekibi daha sonra Mısır ile Gazze arasında bulunan tampon bölgedeki askeri bir karargaha götürüldüler. Burada saatlerce bekletilen ve tüm kamera ve fotoğraf makinelerine el konulan ekibimiz 4 saatlik bir araştırma ve incelemenin ardından Refah’ta bulunan Askeri İstihbarat Merkezi’ne getirildiler. Burada da yaklaşık olarak 1 saat sorgulanan ekibimiz kamera ve fotoğraf makinelerindeki bazı görüntülerin silinmesinin ardından serbest bırakıldılar. Ekibimizin çektiği bazı görüntülere de Askeri İstihbarat el koydu.

Ekibimizin Refah’ta gözaltına alındığının haber alınmasının ardından Genel Merkezimiz tarafından Mısır Büyükelçiliği ve Mısır’da resmi bir ziyaret için bulunan Türk milletvekillerinin girişimleriyle başlatılan yoğun diplomasi atağı kısa sürede sonuç verdi. Saat 17.00 sularında gözaltına alınan arkadaşlarımız Derneğimizin çabaları, milletvekillerimiz ve Mısır Büyükelçiliğimizin girişimleri sonucu saat 22:00’de Askeri İstihbarat Merkezinden serbest bırakıldılar.

Yardımeli Derneği Genel Koordinatörü Osman İlhan başkanlığındaki ekibimiz, Gazze’de bir süredir İsrail’in saldırıları ve Mısır hükümetinin Refah sınır kapısını kapatarak uyguladığı dolaylı ambargonun yoğun baskısı altında yaşam mücadelesi veren Gazze halkına ve İsrail saldırılarında ağır yaralar alarak Mısır’a geçirilebilen Filistinli yaralıların tedavi edilmek üzere Türkiye’ye nakilleri konusunda çalışmalar yürütüyordu.

Tek amacı Gazze halkına Türk halkının selam ve yardımlarını ulaştırarak moral  ve destek vermek,Türk ve Filistin halklarının kardeşliğini pekiştirmek , bir nebze de olsa Gazze halkının yanlarında bulunarak acılarını paylaşmak üzere orada bulunan ekibimize yönelik yapılan gözaltı ve sorgulamayı şiddetle kınıyoruz.Ellerinde bulunan tüm imkanları seferber ederek arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını sağlayan Türkiye Mısır büyükelçiliğimize, milletvekillerimize ve bu konuda katkıda bulunan tüm sivil toplum kuruluşlarına şükran ve saygılarımızı sunuyoruz.

  Evet şimdi basın bültenimize geçebiliriz:
YARDIMELİ DERNEĞİ’NİN FİLİSTİN-GAZZE İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

İki ayrı Gazze tablosu :
BİR YANDA İSRAİL SALDIRILARININ KAN GÖLÜNE ÇEVİRDİĞİ ÖLÜM,HASTALIK ,KORKU,ENDİŞE ,SALDIRGANLIK VE MISIR HÜKÜMETİNİN REFAH SINIR KAPISINI KAPATARAK UYGULADIĞI DOLAYLI AMBARGO YÜZÜNDEN AÇLIĞA VE YOKSULLUĞA MAHKUM EDİLEN AÇIK HAVA HAPİSHANESİ KONUMUNDAKİ GAZZE! DİĞER YANDA CESUR, İMANLI, KARARLI, KORKUSUZ, SABIRLI, KAHRAMAN, DİRENİŞÇİLERİN MÜCADELELERİ SAYESİNDE FİLİSTİN’İN GERÇEKTEN ÖZGÜR TEK KENTİ OLAN GAZZE!

Evet, İslam coğrafyası yanıyor, yanan bu coğrafya parçasının biri de toprakları emperyalist ve Siyonist güçler tarafından işgal edilmiş olan Filistin topraklarıdır!

Yıllardır Filistin halkı ve şehirleri, kasabaları, köyleri aynı zulüm ve saldırılara maruz kalmakta. İsrail ve yandaşları bu topraklarda zulüm, kan, ölüm, tehcir ve tecrit ile sonuç alacaklarını planlıyorlar. Fakat dönüp tarihe bakmıyorlar; taş atan çocuklardan 90 yaşındaki nineye-dedeye kadar, direnen insanların cihadına, kararlılığına ve haklılığına bakmak istemiyorlar.

Şunu hatırlatırız ki; Küfür devam eder fakat zulüm devam etmez. Tarih boyunca bu böyle olmuş ve olmaya devam edecektir. Firavunlar, Nemrutlar ve benzerlerinin akibeti bunu teyid etmektedir.
Artık paranoya haline gelen Siyonizm, zorbalık, zulüm, hırs, Ortadoğu üzerindeki sinsi plan ve programlar, İsrail halkının bu gerçekleri görmesine mani olmaktadır. Ayrıca bu, dünya üzerinde insanca yaşamak isteyen İsrailli bir kısım Yahudi halklara da büyük bir haksızlıktır. 
Rabbimizin, en yakın zamanda kahraman Filistin halkının azmi, sabrı, direnişi ve tarih yazan onurlu mücadelesi karşısında bütün çıplaklığı ile gerçekleri göstereceğine olan inancımız tamdır.

Peki, bizlere ne düşüyor? Bu canalıcı soru bizi yakından ilgilendiren bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Siyonist İsrail rejimi, ağır silahlar kullanarak dünyanın gözleri önünde kardeşlerimizi pervasızca öldürürken; bizlere kardeş olmanın gereği olarak, onların parmaklarına batan dikeni taa yüreğimizde hissederek, acılarına ortak olmak ve Filistin davasının hepimizin davası olduğunu unutmamak düşüyor.

  Filistin için elimizdeki tüm imkanları seferber etmeliyiz. Aklımızı, bileğimizi, yüreğimizi ve dilimizi Filistin ve Filistin halkı için kullanmalıyız . Yaşadığımız her an kalbimizde ve beynimizde Filistin halkının haklı davası, sevgisi ve bunun yanı sıra Siyonizmin zulmüne ve her türlü aşağılanma ve adaletsizliğe karşı buğz ve nefreti diri tutmak düşüyor..
Siyonistler ve işbirlikçileri bu insanlık suçunu işledikleri ve Filistin topraklarını işgal ettikleri sürece, bizim de görevlerimiz devam etmeli, ta ki; başkenti Kudüs olan özgür Filistin kurulabilsin.

Bizler bu görevlerimizi yaşadığımız beldelerde, ülkelerde, topraklarda mutlaka yerine getirmeliyiz. Yaşadığımız ülkelerdeki siyasi politikaları tarihi gerçekler doğrultusunda hak, adalet ve insanlık yönünden değerlendirerek kardeşlerimiz olan Filistin Halkının yanında şekillenmesini ve İsrail’in bu zulümlerine karşı tavır alınmasını sağlamalıyız.
 
İslam coğrafyasında Filistin’in haklı davasında bilerek veya bilmeyerek köstek olanlar, sorun çıkaranlar, korkak davrananlar, başkalarının emir ve direktifleri ile hareket edenlerin varlığı muhtemeldir ve bu gibi zarar veren grup ve zihniyetler vardır. İslam coğrafyasındaki bütün halkların yaşanan işgal ve zulümler karşısında Hakka ve gerçeklere teslim olmaları için  sivil inisiyatif gücümüzü, politik baskı gücümüzü ve insanlık adına olan bütün gücümüzü kullanmalıyız. Mücadele etmeliyiz, aynı zamanda ıslah olmaları için dua etmeliyiz.

Zalimler Gazze'yi ateşe verdiler. Genç, kadın, çocuk, yaşlı ve engelli demeden insanları katlediyorlar. Yokluğa, ilaçsızlığa, sefalete, kıtlığa mahkûm ediyorlar.Ve bunu kitle iletişim araçlarının karşısında fütursuzca yaptılar.

ALAN EL İLE VEREN EL ARASINDA HAYIR KÖPRÜSÜ OLAN YARDIMELİ DERNEĞİ OLARAK bizler zalimlerin kan kusan silahları , bombaları ve ambargoları altında dava ve yaşam mücadelesi veren  Filistinli kardeşlerimizin bu acılarını nispeten hafifletebilmek, en azından yanlarında olduğumuzun mesajını verebilmek için sizlerden, çocuklarımızdan, anne ve babalarımızdan, yaşlı dede ve ninelerimizden aldığımız yardımları ve duaları mazlum, mustazaf, mücahid Filistinli kardeşlerimize ulaştırmak, ayrıca derneğimizin yakın bir zamanda başlatacağı ulusal ve uluslararası kardeş aile projesinin hazırlığı olarak Gazze’de aciliyet gösteren mağdur ve muhtaç ailelerin bir kısmının tespitini yapmak üzere 3 kardeşimiz Mısır ‘ın Refah kapısından  Gazze'ye gitmek için yola çıktılar,ancak Gazze’ye henüz geçemediler.

Mısır hükümeti yetkilileri bu konuda her türlü kolaylığı sağlamalı, İslam coğrafyasının, İslam halklarının Filistin halkı ile olan dayanışma ve yardımında zorluk çıkarmamalıdır. Bilakis kolaylaştırmalıdır. Böylece açık hava hapishanesine dönüştürülen Gazze şehrinin ve Filistin halkının İslam Coğrafyası ve dolayısı ile Dünya ile irtibatı sağlanmalıdır. 
Bu Müslüman bir  ülke olan  Mısır’ın insani ve asli görevidir. Bir an evvel Filistin’in Refah sınır kapısını açması gerekmektedir. Bizler Dünya Müslümanlarına ve insan haklarına duyarlı tüm insanlara sesleniyoruz; Filistin halkı ile yardımlaşma ve dayanışma için sivil insiyatif ve siyasi politik gücümüzü Filistin Refah kapısının açılması konusunda bir an evvel göstermeliyiz. Daha büyük utanç verici insanlık dramı yaşanmadan Gazze şehri ambargo ve tecritten ve bu ölüm kusan saldırılardan mutlaka kurtarılmalıdır. Bu çağrımız tüm insanlaradır. Aynı zamanda Gazze’deki haksız ambargo ve tecritin sonlandırılmasının, Gazze’nin Dünya  ile entegrasyonunun sağlanmasının, İslam ülkelerinin ve Birleşmiş Milletlerin görevi olduğunu tekrar hatırlatırız.

Yardımeli Derneği olarak İsrail saldırıları sırasında yaralanmış ve Gazze’de tedavi imkanı bulunmayan Filistinlileri Türkiye’ye getirerek tedavilerini yapmak için girişim başlatmış bulunuyoruz. Refah sınır kapısının kapalı kaldığı her gün mazlum Filistin halkının mağduriyeti bir kat daha artmaktadır. Bu nedenle gerek yaralıların  tedavi imkanları için Gazze’den çıkarılması ve  insani yardımların daha sağlıklı şartlarda gerçek ihtiyaç sahibi  olan Gazze halkına ulaşması için Refah sınır kapısı acilen ve koşulsuz olarak açılmalıdır .Refah kapısının açılmaması veya açılmasının geciktirilmesinde Mısır hükümeti ve Arap Birliği yetkililerinin bu konudaki acizliğini  kamuoyu ile paylaşıyoruz.Son saldırılarda yaralanan Filistin’lilerin acilen tıbbi müdahaleye kavuşturulmaları konusunda DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ’NÜ göreve çağırıyoruz. Ayrıca bu çağrımız görev alanı insan sağlığı olan tüm sivil toplum kuruluşlarınadır.Filistin sorunu tüm İslam coğrafyasının sorunudur, insanlığın sorunudur. Başkenti Kudüs olan özgür Filistin’in kurulması Ortadoğu’daki tüm sorunların çözüm kapısı olacaktır. Allah’tan Filistin halkına, Kudüs’e ve bize o günleri göstermesini niyaz ederiz.

Gazze’de yakın zamanda  zalim İsrail askerleri tarafından kurşunlanarak şehid edilen 20 günlük bebeğin şahsında, yaşam hakkı yönünden Dünyada bebek yaşta öldürülen tüm bebeklerden ve annelerinden özür diliyoruz, Bu özürü; 1- Müslüman olmamız hasebiyle Müslümanlar adına, 2- Sivil toplum olarak biz Yardımeli Derneği adına, 3- İnsan olarak tüm insanlık adına yapıyoruz ve 20 günlük bebeklerin hedef olduğu saldırılara engel olamadığımız için insanlığımızdan utanıyoruz.Bu insanlığın ayıbı ve utancıdır. Tüm şehitleri hürmetle selamlıyor, Allah’tan af ve mağfiret diliyoruz. Bu kadar şehid, kan ve izzetli mücadelenin Filistin davasına bereket ve rahmet olmasını niyaz ediyoruz. 
ZALİMLERİN SİLAH VE BOMBALARINI SUSTURALIM !
Anneler Ağlamasın, Bebekler  Ölmesin
Başkenti Kudüs olan özgür Filistin’de buluşmak üzere…

Paylaş