Banka HesaplarıBağış Yap

Kazakistan ve Kırgızistan Ziyaret Raporu

Kazakistan ve Kırgızistan Ziyaret Raporu

16-22 Ocak 2011 tarihlerinde Yardımeli Derneğimiz OrtaAsya Ziraretleri gerçekle?tirdi

 

Yüzölçümü  : 198.500 km2
Nüfus  : 4.367.000
Başkenti Bişkek
Önemli Şehirleri  :

Öş, Narin, Celalabad,   Tokmok,KaraBaltak  

Komşuları  : Kazakistan, Özbekistan,   Tacikistan, Çin
Bağımsızlık Tarihi  : 31 Ağustos 1991
Para Birimi Som
           

 

Kırgız adının ülkenin etnik çeşitliliği sebebiyle verildiği ve “40 Kabile’’ anlamına geldiği söylenir. Kırgızistan, SSCB’nin dağılma sürecinde 31 Ağustos 1991’de bağımsızlığını ilan etmiştir.

Kırgızistan’ın yarısından fazlası 1000 - 3000 m, dörtte biri ise 3000 - 4000 arası yüksekliktedir. Fergana vadisi, Tanrı ve Altay sıradağları silsilesi Kırgızistan’ın coğrafi konumunu belirler. Kırgızistan’ın deniz seviyesinden en yüksek yerini Alatov sıradağları teşkil eder. Kırgızistan’da 3000 civarında göl bulunmakta olup en büyükleri olan Issık Göl, dünyadaki en büyük ikinci krater gölüdür. %6’sı ormanlardan oluşan ülke, açık denizlere uzaklık açısından dünyadaki en dezavantajlı birkaç ülkeden birisidir.

II. Dünya Savaşı sırasında Almanlarla işbirliği yaptıkları gerekçesiyle Kırım Türkleri, Ahıska Türkleri, Ermeniler, Kürtler, Volga Almanları ve Ukraynalıların bir kısmı da Kırgızistan’a sürülünce, Kırgız nüfusunun oranı genel oran içinde düşmüştür. Yaklaşık 900 bin aileden oluşan ülkede ortalama hane halkı sayısı 4.7 kişidir. Evlilik dışı doğumlar toplam doğumların %13’ünü oluşturmaktadır.

Kırgızlar sünnidir ve Hanefi mezhebine mensupturlar. Ülkede Ortodoks, Rumlar, Protestan ve Musevi Almanlar, Kürt Yezidiler de bulunmaktadır.

Görüşmeler

16-22 Ocak 2011 tarihlerinde Yardımeli Derneğimiz adına gerçekleştirdiğimiz OrtaAsya ziyaretinde Bişkek ve Almaata’da verimli görüşmeler yapılmıştır.

Yardımeli Heyeti olarak Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te, gece yarısı büyük bir heyet tarafından karşılandık. Bizim için kiralanmış daireye giderek bir süre istirahat ettikten sonra görüşmelere başladık.

Arabayev Üniversitesi

17 Ocak Pazartesi günü Rektör Tölöbek Abdırahmanov ile Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Ermek Bekturov başta olmak üzere üniversite yöneticileri ile yaptığımız ilk görüşme 2 saat kadar sürdü. Rektör bey Enstitü bünyesinde Teoloji ve Sosyoloji Bölümü açtıklarını, 30 kadar devamlı, 25 kadar uzaktan eğitim alan öğrencisi bulunan bölümün öğrenci sayısını artırarak İlahiyat Fakültesi’ne dönüştürmek istediklerini anlattı ve derneğimizden bu konuda destek istedi.

Soğuk bir ortamda gerçekleşen sıcak toplantıda heyetler tanışıp kaynaştı. Öğle yemeğine gittiğimiz Türk lokantasında Almanya’dan gelmiş 60 kadar misafirini ağırlayan Sebat Eğitim Kurumları müdürü Orhan beyle karşılaştık, ayaküstü tanıştık. Yemekten sonra Teoloji ve Sosyoloji Bölümünü gezdik. Mısırlı bir hayır kurumunun donattığı 4 sınıfı gezdik. Geriye kalan 4 sınıfın, 1’i İslam Araştırmaları Merkezi olmak üzere tadilat ve tefrişatı hususunda derneğimizden destek istendi. Kırgızistan seyahati boyunca, Samsun İlahiyat Fakültesi’nde doktoraya başlayan Nurbek Hoca sürekli yanımızda oldu.

Salı günü iş adamı Samarbek ile Ankara İlahiyat’ta doktora yapan kardeşi Belek’in kurduğu Hidayet Nuru Vakfı ve külliyesini ziyaret ettik. Kur’an Kursu tarzında eğitim hizmeti vermeye hazırlanıyorlar. Bu konuda tecrübe desteği istediler. Medine Kur’an Okulu’nu ziyaret etmelerini, gerekirse 2 öğrenci göndermeleri tavsiyesinde bulunduk.

Oş’daki İlahiyat Fakültesi’ne bağlı olarak Hüdayi Vakfı tarafından işletilen Araşan İlahiyat Fakültesi’ni ziyaret ettik, ancak tatil dönemi olduğu için kimseyle görüşemedik. Yolda Cengiz Aytmatov’un, babasının ve kabrini Akayev ailesinin ülkeden kaçmasıyla sonuçlanan Nisan 2010 ayaklanmasında öldürülenlerin kabirlerini ziyaret ettik.

Akşam Bişkek’e dönerek Müftü Çubak Ajı Jalilov ile görüştük. Çok iyi eğitim almış, genç, aktif, vakur bir insan. Kısa ama yoğun görüşmemizde dile getirdiğimiz hususlarda hemfikir olduğunu beyan etti.

Gerek Bişkek’te, gerekse Almatı’da Hüdayi Vakfı’nın ilahiyat eğitim ve öğretiminde, Sebat Eğitim Kurumları’nın kolej eğitiminde ve iş hayatında çok başarılı olduklarını, her iki ülkede geniş ve derin izler bıraktıklarını gözlemledik.

SONUÇ OLARAK ;

Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te bulunan Arabayev Üniversitesi’nin yeni rektörü , gençlerin farklı yönlere ve alışkanlıklara yönelmemeleri, din eğitimini doğru kaynaklardan ve sağlıklı şekilde öğrenmelerini sağlamak amacıyla, üniversitede İlahiyat Fakültesi açmayı arzulamaktadır. Ama buna maddi imkanı ve müfredat konusunda tecrübeleri yoktur.

Hem sınıfların tefrişatı, donanımı; hem de öğrencilere eğitim desteği, burs, kalacakları ve etüd yapabilecekleri düzenli bir yurt ortamı konusunda destek talepleri olmuştur. Hazırlanacak olan müfretad programı çerçevesinde , tecrübe ve bilgi paylaşımının  aktarılması noktasında Türkiye’den gidecek öğretim üyeleri sayesinde eğitim kalitesi yükseltilmelidir. Öğrenciler arasından seçilecek bir grup ile Türkiye ziyareti yapılabilir ve Türkiye’deki  eğitim çalışmaları ve imkanları, uygulamalı olarak gösterilmelidir.

Kominizmin insanlara dinleri unutturduğu bu coğrafyalarda, İslam dininin doğru kaynaklardan, sağlıklı bir şekilde öğrenilmesi ve öğretilmesi noktasında büyük bir hizmet verecek olan bu proje , hayırsever dostların katkılarıyla hayata geçecektir inşallah.İnsana yapılan yatırım, yatırımların en önemlisi ve en güzelidir.

 

Kazakistan

 

 

Yüzölçümü  : 2.724.900 km2
Nüfus  : 15.301.400 
Başkenti  : Astana
Önemli Şehirleri  : Almatı, Karaganda, Çimkent, Semipalatinsk, Pavlodar, Cambul, Akdyubinsk, Kızılyar (Petropavlovsk), Kustanay, Kızılordu
Bağımsızlık Tarihi  : 31 Ağustos 1991
Kişi Başına Milli Gelir  : 2470 dolar
           

 

Başlıca etnik gruplar şunlardır: Kazak (% 40), Rus (% 38), Alman (% 5.8), Ukraynalı (% 5.44), Özbek (% 2), Tatar (1.99), Belarus (% 1.1), Uygur (% 1.1). Bunların dışında kalan etnik unsurların oranları % 1'in altında olup bunlar da Koreliler, Azeriler, Polonyalılar, Çeçenler, Meshet Türkleri, Yunanlar, Başkırtlar, Çuvaşlar, Kazaklar, Türkmenler, Balkarlar, Karakalpaklar ve Altaylılardır. Ana dinler İslam (%60) ve Hıristiyanlıktır (%30). Kazakistan’da  %85’i kayıtlı, 3500’den fazla dini organizasyon faaliyet göstermektedir. 2302 tapınaktan 1587 tanesi cami, 228 tanesi Ortodoks kilisesi, 69 tanesi Katolik kilisesi, 40 tanesi Protestan kilisesi, 10 tanesi sinagog ve 7 tanesi de diğer dini mekânlardır. Bağımsızlıktan sonraki geçen yıllarda dini organizasyonların sayısı yaklaşık 5 kat artmış ve 30 yeni din ve mezhep görülmüştür.

Sınırlar: Ülke sınırlarının toplam uzunluğu 12.187 km olup, Rusya Federasyonu ile 6.467 km. (dünyanın en uzun kara sınırıdır), Özbekistan ile 2.300 km., Çin Halk Cumhuriyeti ile 1.460 km., Kırgızistan ile 980 km., Türkmenistan ile 380 kilometredir. Ayrıca Hazar denizi ile Azerbaycan ve İranla doğrudan çıkış noktaları mevcut. 46-87 Doğu ve 40-56 Kuzeybatı enlemi üzerinde bulunan ülke Batıdan Doğuya 3.000 km; Güneyden Kuzeye 2.000 km geişliktedir.

Doğal Kaynaklar: Periyodik tablodaki 105 elementten 99 tanesi Kazakistan’da keşfedildi. 60 tanesi halen işletilen 70 elementin rezervi bulundu. 1,225 mineral tipte 493 rezerv vardır. Özellikle ülkenin batısında 250 den fazla petrol ve gaz sahası bulunmuştur. Bunların en büyükleri Tengiz (1 Milyar tondan fazla ulaşılabilir petrol kaynağı), Karaçaganak petrol ve gaz sahası (1,3 trilyon metreküp gaz kaynağı) ve 7 Milyar ton petrol kaynağıyla dünyanın en büyük sahalarından biri olan Kaşagan, sahalarıdır. Kazakistan bilinen dünya rezervlerinden; çinko, tungsten ve baryum rezervlerinde dünyada birinci, gümüş, kurşun ve kromit rezervlerinde ikinci, bakır ve florit rezervlerinde üçüncü, molibden rezervinde dördüncü ve altın rezervinde altıncıdır.

Ulaşım: Başkent Almatı'daki uluslararası trafiğe açık olmak üzere, tarifeli sefer yapılan 9 havaalanı vardır. Oldukça geniş bir toprağa sahip olan Kazakistan'da hava ulaşımının ayrı bir önemi vardır. Hazar Denizi'nde deniz ulaşımından yararlanılmaktadır. Kazakistan 21.200 km. demiryoluna, 116 km.'si asfaltlanmış olmak üzere 165.000 km. karayoluna sahiptir. Bu ülkede ortalama 25 kişiye bir motorlu ulaşım aracı düşmektedir.

Eğitim: Eğitim ücretsizdir. İlkokul ve genel ortaöğretim kurumlarının sayısı yaklaşık 9 bini bulmaktadır. 3.150 kadar da mesleki ortaöğretim kurumu mevcuttur. Kazakistan'ın 1 üniversitesi, Kazak İlimler Akademisi adını taşıyan bir ilimler akademisi bu akademiye bağlı 35 enstitüsü ve bunun dışında 40 kadar yüksek okulu bulunmaktadır. Okuma yazma bilenlerin oranı % 90'dır.

Sağlık: Kazakistan'da 1810 hastane, toplam olarak 70 bine yakın doktor ve diş doktoru, 197 bin ebe ve hemşire mevcuttur. Ortalama 250 kişiye bir doktor düşmektedir. (Buna diş doktorları da dâhildir.)

Ekonomi: Kazakistan ekonomisi birinci derecede tarım ve hayvancılığa dayanır. Bu sektörlerden elde edilen gelirin gayri safi yurtiçi hasıladaki payı % 40'tır ve çalışan nüfusun % 18.5'i bu alanlarda iş görmektedir. Başta gelen tarım ürünleri tahıl, darı, ayçiçeği, pamuk, pancar, tütün, pirinç, yağlı tohumlar, kendir ve çeşitli sebze ve meyvelerdir. 1992'de 29.5 milyon ton pirinç ve tahıl, 2 milyon 200 bin ton yer bitkileri, 205 bin ton meyve, 1 milyon 300 bin ton sebze üretilmiştir. Aynı yılda ülkede 9 milyon 600 bin baş sığır, 34 milyon baş koyun bulunuyordu. Ayrıca çok miktarda at yetiştirilmektedir. Kazaklar at eti de yemektedirler. Tarım genellikle devlet eliyle kurulmuş olan çiftliklerde ve işletmelerde yapılmaktadır. Bu çiftliklerde çok sayıda da sığır, koyun ve at yetiştirilmektedir. Hazar denizinde ve akarsularda balıkçılık da yapılmaktadır. 1991'de 83 bin ton balık avlanmıştır. Kazakistan yer altı kaynakları bakımından da zengindir. Başta gelen yer altı kaynağı kömürdür. 1991'de 130 milyon 315 ton kömür üretilmiştir. Aynı yıl 25 milyar ton kömür rezervinin olduğu tahmin ediliyordu. İkinci önemli kaynak petrol ve doğal gazdır. 1992'de toplam 194 milyon varil petrol, 7 milyar 885 milyon m3 doğal gaz üretilmiştir. Bunun yanı sıra bakır, çinko, demir, manganez, kalay, kurşun, titanyum, krom, tungsten, altın, gümüş, boksit, fosforit, volfram, molibden ve antimuan gibi madenler de üretilmektedir. Maden gelirlerinin gayri safi yurtiçi hâsıladaki payı % 15'tir. Orman ürünlerinden daha çok kâğıt sanayiinde yararlanılmaktadır.

Enerji: Kazakistan, Sovyetler Birliği’nin önemli yakıt ve elektrik üretim merkezlerinden biri konumunda idi. Ülkede başlıca enerji kaynakları kömür, doğal gaz ve petroldür. Ülke petrol ve doğal gaz açısından 1993 yılında dünyada 23. sıradadır. Son yıllarda Kazakistan’ın elektrik arzı artmış olmakla birlikte, halen yıllık elektrik talebinin yüzde 20’sini ithal etmektedir. Ülkede 1996 yılı içerisinde çok ciddi elektrik sıkıntısı yaşanmıştır. 1995 yılına göre yüzde 8.9 oranında azalan elektrik üretimi sanayi üretiminin toplam yüzde 9.9 düşmesine sebep olmuştur. Enerji fiyatlarının ucuz olması ve yanlış enerji politikaları sebebiyle, ülke, Sovyetler Birliği rejiminde yer alan cumhuriyetler içerisinde üçüncü büyük elektrik tüketicisi konumundadır. Dünya Bankası, Teknik Yardım Programı çerçevesinde, geçiş döneminin yaşandığı ülkede enerji fiyat politikalarının geliştirilmesine katkıda bulunmaktadır.

Devlet yapısı: Kazakistan, devlet başkanlığı idari şeklindeki üniter devlettir. Temel kanun -Anayasadır. Devletin başı - Devletbaşkanı’dır. 1991 yılından beri Kazakistan Cumhuriyeti’nin Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’dir. Nazarbayev meclisin aldığı bir kararla 2020 yılına kadar devlet başkanı ilan edilmiştir. 1997 yılından beri başkent Astana’ya taşındı. Devlet dili Kazakça. Para birimi Tenge. Milli Gün – 16 Aralık – Kazakistan Cumhuriyeti’nin Bağımsızlık Günü olarak kutlanır. Diğer resmi tatiller (yeni yıl 1-2 Ocak), Uluslararası Kadınlar Günü (8 Mart), Nevruz Bayramı (22 Mart), Kazakistan Halklarının Birlik ve Beraberlik Günü (1 Mayıs), Cumhuriyet Günü (25 Ekim). 2006’dan beri Kurban Bayramının birinci günü ve Rus Ortodoks Noel’i resmi tatil olmuştur.

Kazakistan’da yasama, yürütme ve yargı temel güçlerinin ayrılığı prensibi kabul edilmiş ve uygulanmaktadır. Yasama parlamento tarafından gerçekleştirilmiştir. Üst kurulda (Senato) 39 milletvekili, alt kurulda (Meclis) 77 milletvekili vardır. Hükümet, yürütme gücünün en yüksek yapısıdır. Hükümetin başı Başbakandır. Kanun otoritesi devlet mahkemeleri tarafından temsil edilir. Yüksek Mahkeme adliyenin en yüksek otoritesidir. Yasamayı ve hukuki işleri idare eden devlet kurumları Anayasa Konseyi, Başsavcılık ve Kazakistan Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı’dır. Kazakistan Cumhuriyeti Başsavcılığı devlet başkanına karşı sorumludur.

Yönetim şekli: Kazakistan, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra çok partili demokratik bir sisteme geçti. Ülke 28 Ocak 1993'te yürürlüğe giren anayasayla yönetilmektedir. Devletin en üst yöneticisi cumhurbaşkanı, hükümetin başkanı ise başbakandır. Devlet Başkanı genel seçimle belirlenmektedir. Ancak bağımsızlık sonrası Devlet Başkanlığı seçimleri tek adaylı olarak gerçekleşti. 360 üyeli bir parlamentosu vardır. Kazakistan, BM, BDT (Bağımsız Devletler topluluğu) ve IMF (Uluslararası Para Fonu) gibi uluslararası örgütlere üyedir.

Siyasi Sistem: Kazakistan çok partili sistem gelişiminin ikinci safhasına 2002 yılında Parlamento’dan geçen yeni “Siyasi Partiler” yasasından sonra girdi. Halen 11 tane kayıtlı siyasi parti vardır. Meclisin 77 üyesinin 67'si aynı idare ile yönetilen tek aday bölgelerden seçilir, geriye kalan 10 milletvekili ise parti listeleri baz alına¬rak ve de nisbi temsil yoluyla tek ulusal seçim bölgelerinden seçilir. Herhangi bir partinin temsil edilebilmesi için zorunlu olarak seçmenlerin %7 sinin oyunu alması şeklinde seçim barajı vardır.

Dış problemleri: Kazakistan bağımsızlığına kavuşmuş olmasına rağmen Rusya'nın bu ülke üzerindeki baskısı ve etkisi devam etmektedir. Rusya, başta Baykonur uzay istasyonu olmak üzere Sovyetler Birliği döneminde Kazakistan topraklarına kurulmuş olan uzay istasyonları ve araştırma merkezleri üzerinde hak iddia etmekte ve buraların kendi yararına çalışmaya devam etmesini istemektedir. Rusya Kazakistan'dan bazı ekonomik çıkarlar da sağlamakta ve bu çıkarlarından bir şey kaybetmek istememektedir.

İç problemleri: Kazakistan'daki etnik çeşitlilik ülke için potansiyel bir problemdir. Bağımsızlık sonrasında Ruslar Kazakistan'dan ayrılmak istediklerini bildirdiler. Yönetim bunları şimdilik cumhuriyet bünyesinde kalmaya razı ettiyse de gelecekte bu konunun yeniden gündeme gelmesi söz konusudur. Kazaklarla Ruslar arasında kökü oldukça eskiye dayanan bir düşmanlık vardır. Özellikle Rusların yönetimde söz sahibi olduğu dönemlerde Kazaklara baskı yapmaları iki toplum arasındaki düşmanlık duygularını pekiştirmiştir. Bağımsızlık sonrasında etnik unsurlar arasında milliyetçi anlayışların güçlenmesi yönetimi ciddi şekilde endişelendirmektedir. Bu yüzden yönetim bütün unsurları ortak bir zemin üzerinde birleştirecek bir "Kazakistanlılık kimliği" oluşturmaya çalışmaktadır. Ancak gelişmeler bu çabanın pek başarılı olamayacağı intibaını vermektedir. Ülkenin bir diğer iç problemi nükleer kirlenmedir. Yönetim nükleer denemeleri büyük ölçüde yasaklamış olmakla birlikte hâlen topraklarında çalışmaya devam eden uzay istasyonları da etrafa nükleer atık yaymaktadır.

İslami Hareket: Sovyet döneminde uygulanan cahilleştirme politikası ve sürdürülen din aleyhtarlığı Kazak toplumunda belli bir olumsuz etki bırakmıştır. Ancak bu etki dinin tamamen gönüllerden silinmesi şeklinde değil inancın zoraki gizlenmesi şeklinde kendini gösterdi. Dolayısıyla Sovyetler'in dağılmasından sonra yeniden bir İslâmi uyanış başladı. Müslümanlar eski dönemde kapatılan camilerini yeniden açmaya ve yeni camiler yapmaya başladılar. Bunun yanı sıra bazı İslâmi cemiyetler ve dernekler de kuruldu. Bunlardan biri de ülkenin bütün illerinde örgütlenmiş olan Müslüman Hanımlar Cemiyeti'dir Geçmişte Kazak halkının İslâm prensiplerini benimsemesinde etkili olan bazı tasavvufi tarikatlar yeniden canlanmaya başladı. Özellikle güney bölgede Yesevi, Kadiri ve Nakşibendi tarikatlarının etkisi görülmektedir. İslâmi uyanış Müslümanların çoğunluğu oluşturduğu bölgelerde daha etkili olarak hissedilmektedir. Müslümanların azınlıkta kaldığı bölgelerde ise daha zayıftır. Kazakistan yönetimi İslâmi faaliyetlere diğer Orta Asya cumhuriyetlerindeki yönetimlere oranla daha geniş özgürlük tanımaktadır.

Tarih: 16 Aralık 1991’de Yüksek Meclis “Kazakistan Cumhuriyeti’nin Milli Bağımsızlığı” anayasal belgesini kabul etti ve Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev imzaladı. Bu belge yeni bağımsız bir devletin kurulmasının temelini sağladı.

1991–1993 yılları arasında SSCB’nin çözülmesinden sonra Kazakistan’da parlamenter - başkanlık idari sistemi kabul edildi. 1991 – 1995 yılları arasında GSYİH’ büyük bir düşüş oldu. 1995 senesindeki GSYH 1990 yılındaki GSYİH’nin sadece %61,4’ ne ulaşabildi. Devlet kalkınmasındaki reformlar, pazar eksenli ekonomi ve siyasi sistem reformları olan gereksinim cumhurbaşkanlığı sistemine ihtiyaç doğurdu. 1995 Anayasasına göre Kazakistan bir Başkanlık Cumhuriyeti idaresini tercih etti. Mart 1995 - Ocak 1996 arasında Cumhurbaşkanı 134 kararname yürürlüğe koydu ve uluslar arası anlaşmaları kabul eden 60’tan fazla kararname çıkarttı. Devlet Başkanının ekonomi, finans ve siyaset alanlarında yaptığı etkili yasama yeniden yapılanma ve ilerleme süreçlerine güçlü bir ivme kazandırdı.

Devlet başkanı yıllık halka hitabında Kazakistan halkına ülkedeki durum ve iç-dış politikanın ana hatlarını açıklayan,  bir mesaj vermekte. İlk Sesleniş Ekim 1997’de verildi ve “Kazakistan halkı için Refah, Güvenlik ve Esenlik” olarak adlandırıldı. O daha çok Kazakistan’ın kalkınma stratejisi 2030 veya Kazakistan–2030 olarak ta bilinir. Bundan sonraki Devlet başkanın Hakla her yılki seslenişleri söz konusu Kazakistan-2030 Stratejisi temelinde ele alındı ve sürekli olarak yeni hedefler kondu.

Kazak katliamı: 1926-1989 dönemindeki nüfus artışındaki çarpıklık açıkça gözükmektedir. 1926'da 3.713.000 olan Kazak Türkünün 1939'a kadar artmadığı gibi bir milyonda eksilirken, yine 1926'da 1.280.000 olan Rus nüfusunun 1959'da 3.972.000'e ulaştığı görülmektedir.

En iyimser tahminlere göre otuz üç yıllık süreçte en az beş milyon Kazak Türkünün imha edildiğini ifade etmek haksız bir yaklaşım değildir.

Eğitim alanında: Türkistan şehrinde bulunan Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Kazak-Türk Üniversitesini geliştirme çalışmaları devam etmektedir. Şu anda söz konusu Üniversitenin 15 fakültesinde 17700 öğrenciler 102 meslek lisans ve lisans üstü eğitim almaya devam etmektedirler. Bu öğrencilerin 1160’ı 28 farklı ülkeden olup 460 öğrenci Türkiye Cumhuriyetindendir. Yüksek Öğretim Kurulunun verdiği bilgilere göre 1992 yılından itibaren yürütülen karşılıksız Kazak öğrencilerinin eğitimi programı çerçevesinde 2703 Kazakistanlı öğrenci Türkiye’nin çeşitli eğitim kuruluşlarında eğitim görmüştür. Günümüze dek lisans ve lisansüstü eğitim programını tamamlayarak başarı ile mezun olan 1081 ve eğitimlerini sürdüren 794 Kazakistanlı öğrenci mevcut.

Almatı Kolgabıs Derneği

19 Ocak Çarşamba günü Kazakistan’a geçtik. Her ikisi de sınırda olduğundan Bişkek ile Almatı arası 3 saatlik mesafeden ibaret. Belek ve Nurbek hocalar da bize eşlik etti. Eski başkent Almatı’da Yardımeli’nin kardeş kuruluşunu açan Darğan bey ve arkadaşlarına misafir olduk. Güzel bir daire kiralamışlar, hafta boyunca etkinlikler yapıyorlar. Qolğabıs (Yardımeli) adını verdikleri derneğin resmileşme prosedürü henüz tamamlanamamış.

İki çınar: QuwatAli ve Emine Hanım

Dernek merkezindeki yemek ve tanışma toplantısının ardından hasta ziyaretine gittik. QuwatAli, yıllardır felç, yatakta kendi kendine bile dönemiyor, sadece konuşabiliyor ve ağır duyuyor. Ama, muhteşem bir tevekkül. Allah’tan razı, mutlu ve coşkulu. Allah da ondan razı olsun. Qolğabıs heyeti onu çok önemsiyor, evinde haftalık ders yapıyorlar, fikir danışıyorlar. Yetimler Yurdu’nun kurucu müdiresi Emine hanım da çok etkiledi heyetimizi. Tek başına büyük bir mücadele vererek model olabilecek bir yetim kompleksi oluşturdu. Ancak, son üç yıldır sponsor sıkıntısı çektiğini ve burs desteği beklediğini çıtlattı.

20 Ocak Perşembe günü kahvaltı sohbetinden sonra Quwatali’nin kendisi kadar olmasa da hasta olan kardeşinin evini ziyaret ettik. Ardından Görme Engelliler Merkezi’ne gittik. 3 haftalık kampa aldıkları görme engellilere hem rehabilite edici, hem hayatlarını kolaylaştıracak, hem İslamiyeti öğreten bir program uyguluyorlar. Görme engellilere hizmet verecek bir ses kayıt stüdyosu ve bir kütüphane oluşturmuşlar.

Kolgabıs Derneği hem Görme Engelliler Merkezi’yle hem de Yetim Kompleksiyle yakından ilgileniyor. Dernek merkezinde dersler yapıyorlar. Son akşam kalabalık bir heyetle sohbet ettik. Sohbete Marmara İlahiyat 1986 mezunu Kazak asıllı Hayrettin Öztürk hoca ile Rus Vera hanımla evlenen Reşat bey de katıldı. Hayrettin hoca da yetim öğrenci çalışması yapıyor. Reşat bey KCell’de yönetici olarak çalışıyor. Sohbete ailece gelenler de vardı. Mesela, Azize Hanım çok etkin, hanımlar komisyonunu idare ediyor, dersler veriyor. Keza Çimkent’ten de bir heyet gelmişti. Aynı program dahilinde çalışmalar yapan , dersler yapan ekiple koordineli hareket edilecektir.

Akabe vakfımızın eğitim çalışmaları ve eğitim dökümanları konusunda tecrübe ve bilgi paylaşımını talep etmektedirler. Mustafa İslamoğlu hocamızın kitapları da Yardımeli Derneğimizin katkılarıyla çevrilmekte ve istifadelerine sunulmaktadır. Hilal TV miz internet aracılığı ile takip edilmektedir. Dernek merkezinde Vahyin Penceresi ve Esma’ul Hüsna dersleri takip edilmektedir.

Rabbim kabul buyursun. Amiin.

29 Ocak 2011

Paylaş