Banka HesaplarıBağış Yap

Mülteci Kadın Olmak..

Mülteci Kadın Olmak..

Dünya genelinde yaşanan, savaşlar, doğal afetler, kuraklık, işgal ve zulümler neticesinde, yaşadıkları yurtlarını, topraklarını terk ederek, başka yerlere göç eden insanların sayısı her geçen gün artmakta maalesef.

Yaşadıkları yurtlarından her şeyi göze alarak yollara çıkan insanlar, ne ile, ne zaman ve nasıl karşılaşacaklarını bilmeden, zor şartlar altında, adeta bir belirsizliğe yol almaktadırlar. Günümüz dünyasında küreselleşme ile birlikte, artan uluslararası göç yolculukları ve hareketliliği nedeniyle yaşadığımız çağ  “ göçler çağı” olarak adlandırılmasına neden olmuştur. Yoğun şekilde yaşana bu hareketlilik ülkelerin ulusal ve uluslararası güvenliğini ilgilendirdiği kadar, ekonomik, siyasi ve insani bağlamda gündemi çok yönlü etkilemektedir.En Fazla kadınlar mağdur oluyor..

Bu tür savaş, doğal afet, açlık, işgal ve zulüm ortamlarında en fazla zarar gören kesim kadınlar ve çocuklar oluyor. 

İşte tüm bu durum göz önünde bulundurularak, Dünya Kadınlar günü münasebetiyle, göçmen kadınların yaşadıklarına, çektikleri sıkıntılara, ihtiyaçlarına ve çözüm yollarına dikkat çekmek amacıyla bir program planlandı:      MÜLTECİ KADIN OLMAK

Yaşanan bu insani krizlerde:

-       Neler yaşadılar, acılar, zulümler, kayıplar..

-       Göç esnasında karşılaştıkları problemler, sıkıntılar..

-       Geldikleri yerde neler yaşadılar..

-       Vatanlarına duydukları özlem, dönüş hayalleri..

-       Hatıralar..

Bunlar ve daha fazlası, farklı ülkelerden gelen mülteci kadınların anlatımıyla dile getirilecek.

Panelin Moderatörlüğünü  Tiyatrocu-Yazar Hale CANAT hanımefendinin yapacağı panel programı, 09 Mart Çarşamba günü Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezinde icra edilecek.

Panelistler :

Afganistan     / Berna Sefer

Arakan            / Yeasmin Mohammed Sultan

D.Türkistan   / Münevver Özuygur

Filistin             / Esma Saidoğlu

Mısır               /Aya Atia Adlan Atia Ramadan

Suriye            / Fatma Huseyin

Yemen           / Misk AlJUNAİTürkiye son döneme kadar göç veren ve geçiş güzergahı üzerinde bir ülke konumunda iken; olumlu sosyo-ekonomik gelişmelerin etkisinin yanında, komşu ülkelerde meydana gelen savaş ve krizler nedeniyle düzensiz göçmenlerin yoğun gelişlerine maruz kalmış ve etkilenmiştir.

Yardımeli Derneği, yaşanan insani krizlerden ve savaşlardan ülkemize sığınan kardeşlerimize ilk günden itibaren destek olmuş, imkanları ölçüsünde yardımları ulaştırmıştır. Kardeş aile projesi, acil gıda, sağlık ve kıyafet yardımları, eğitim destekleri, barınma ve yakacak yardımları muhacir kardeşlerimize ulaştırılmıştır. Gerek sınır bölgelerinde kurulan kamplarda, gerek Anadolu’nun her şehrinde, gerekse göç yollarında yardımellerimiz kardeşlerimize uzanmıştır. Biliyoruz ki onlar insan ve insan bizim için değerlidir. Hz.Ali’nin şu sözünü hep hatırımızda tutarız: İnsanlıkta eş, dinde kardeş..

Program bilgileri  :

Tarih   : 09 Mart 2022 Çarşamba

Saat   :14:00

Yer     : Zeytinburnu Bel.Kazlıçeşme Kültür Merkezi

Kalkınma Bakanlığı Dış Göç Politikası raporundan bazı veriler bilgi amaçlı aşağıda alınmıştır:

Uluslararası göçmenlerin dünya nüfusuyla karşılaştırmalı olarak demografik özellikleri incelendiğinde, yüzde 74 gibi yüksek bir oranın 20-64 yaş grubunda yer aldığı, bu oranın dünya nüfusunda ise yüzde 57 olduğu görülmektedir. Bu bağlamda, uluslararası göçe kalkınma odaklı bir yaklaşımla çıkartılabilecek önemli bir sonuç, uluslararası göçmenlerin toplam nüfusa kıyasla büyük çoğunluğunun çalışma yaşındaki kişilerden oluşması sebebiyle, pozitif net göçün nüfusu yaşlanan ülkelerde nüfus yaşlanmasının uzun vadede yavaşlamasına katkı sağlayabileceği yönündedir. Demografik açıdan dikkat çeken bir başka husus, 20 yaş altı grubun toplam nüfus oranında yüzde 34, göçmenlerde ise yüzde 14’lük pay almış olmasıdır.

Kadınlar toplam mülteci nüfusun yüzde 49’unu oluşturmaktadır. Mülteci nüfusunun yaklaşık yüzde 51’i ise 18 yaş altındadır. UNICEF raporları özellikle refakatsiz göçmen ve mülteci çocuk sayısının 80 ülkede 2010’dan 2016’ya 5 kat artarak 300,000’e ulaştığına vurgu yapmakta ve bu kırılgan grubun insan ticareti ve çeşitli istismar türlerine karşı hassasiyetlerinin arttığına dikkat çekmektedir.11 Dikkat çeken bir başka husus, dünya genelinde toplam mülteci nüfusunun yaklaşık üçte ikisinin uzun süreli mülteci durumunda bulunan kişilerden oluştuğudur. 2016 yılı sonu verilerine göre, dünya genelinde mültecilerin yüzde 60’ı kentsel alanlarda yaşamaktadır. Dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ilk beş ülke ise, Türkiye, Ürdün, Filistin Devleti/Filistin Ulusal Yönetimi , Lübnan  ve Pakistan’dır. Mülteci nüfusunda en çarpıcı artışı yaşayan ülke konumda olan Türkiye, 2000 yılında 3000 civarında mülteciye ev sahipliği yaparken, bu rakam günümüzde 6,5 milyonu aşmıştır.

Dünyanın birçok bölgesinde, göçmen kaçakçıları düzensiz göç sürecinin ayrılmaz bir parçası haline gelerek, devletlerin sınırlarını yönetme kabiliyetini azaltmakta, göçmenleri tehlikeli göç rotalarına yöneltmekte ve bu durumdan büyük kazançlar elde etmektedirler.

Düzensiz göç olgusuyla ilişkilendirilen bir diğer önemli küresel sorun ise insan ticaretidir. Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin (UNODC) 2012-2014 yıllarını kapsayan 2016 Küresel İnsan Ticareti raporunda, dünya genelinde 500’de fazla farklı insan ticareti akışının gerçekleştiği; tespit edilen insan ticareti mağdurların yüzde 42’sinin ülke içindeki mağdurlardan oluştuğu, ve sadece Batı ve Güney Avrupa’da tespit edilen insan ticareti mağdurlarının 137 farklı menşe ülkeden geldiği belirtilmektedir. Tespit edilen mağdurların yüzde 79’unu kadın ve çocukların oluşturduğu, ancak son yıllarda zorla çalıştırılan erkek mağdur sayısında da artış olduğu gözlenmektedir.

Raporda yer alan veriler çerçevesinde, uluslararası göçmenlerin işgücüne katılımından hem kaynak, hem hedef ülkeler hem de göçmenler açısından maksimum fayda sağlanabilmesi için, dikkate alınması gereken bazı hususlar şunlardır: o İşgücü göçünün bölgeler ve sektörler arasındaki farklı dinamikler ele alınarak incelenmesi gerekmektedir. o Düzensiz göçmenler, zorunlu göçmenler ve herhangi bir nedenden dolayı kayıtdışı çalışan göçmenlerin işgücüne katılımına yönelik veri eksikliği giderilmelidir. o Toplumsal cinsiyet bakış açısı ile hem kadın hem de erkek göçmenlerin hassasiyetleri, işgücüne katılımda karşılaştığı zorluklar ele alınmalıdır. Başta ev işçisi kadın göçmenler olmak üzere daha az görünür sektörlerde çalışan göçmenlerin hassasiyetleri ayrıca incelenmelidir.

Paylaş