Suriye İçin Yardım Seferberliği

“Gün, Suriyeli Muhacir Kardeşlerimize Ensar Olma Vaktidir.”

Muhacir Suriyeli Kardeşlerimize Ensar Olalım

Çok Değerli Gönül Dostları!

Suriye’de zalim ve diktatör Esad ve Baas rejimi tarafından mazlum sivil halka karşı orantısız bir güç ile iç savaş yaşanmaktadır.

İç savaşın en büyük mağdurları, mazlumları bebekler, çocuklar, kadınlar ve yaşlılardır. Her gün zulme ve Baas rejimine karşı direnen Suriye halkının direnişi ise, Baas yönetiminin ağır silahlarla bastırmaya çalışması neticesinde yüzbinlerce şehit ve yaralılar vererek direniş devam etmektedir. Suriyeli kardeşlerimiz özgür Suriye için ağır bir imtihanla karşı karşıya bulunmaktadırlar. Maalesef tarih tekerrür ediyor. Beşar Esad, zorbalık ve katliam noktasında bundan tam otuz yıl önce Hama'da on binlerce Müslümanı katleden babası Hafız Esad'ın yolunda yürüdüğünü tüm dünyaya gösteriyor. Suriye’de 3 yıldır yaşanan ve devam etmekte olan iç savaşta 150 bin insan hayatını kaybetti ve 375 bin kişi yaralandı ve 3 milyonu aşkın sivil halk, komşu ülkelere ve Dünya’nın dört bir tarafına mülteci olarak hicret etti, muhacir ve mülteci oldu. Suriye, diktatör Esad tarafından tahrip edildi.

Değerli Gönül Dostları!

Suriye'de bu tablo yaşanmadan ümmetin zalime karşı mazlumdan yana yer alarak yapması gerekenler vardı. Ümmetin bir şûrası olmalıydı ve şûra kararları ile zalim Esad ve Baas rejimi yıkılmalıydı veya bertaraf edilmeliydi. Ne yazık ki ümmetin bugünkü hali ve başındaki birtakım kukla yöneticileri ile hem şûradan hem de zalimlere karşı koymada mahrum durumdadır. Ümmet, Suriye’deki iç savaşın çözümünü BM Avrupa ülkelerinde, ABD’nin kapılarında aradılar. Onlar da her zaman olduğu gibi insan haklarını ve barışı kendi ülke menfaatleri ölçüsünde değerlendirip Suriye’deki hak ihlallerini ve katliamlara seyirci kalmaya devam etmektedirler. Allah, bizlere gerçek bir ümmet olmayı ve ümmet bilincini nasip etsin (Âmin).

Zulümle Âbâd Olunmaz!

“Tilkel eyyamü nüdavilühâ beyne'nnas!” “O günleri (zafer günlerini) biz insanlar arasında döndürür dururuz”; (Âl-i İmrân, 140. Âyet).

Bugün Suriyeli kardeşlerimiz çok perişan ve mağdur durumda, yarın ne olur bilemeyiz? Ancak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki Suriyeli halk canları ile mazlumiyetleri, muhacirlikleri ve direnişleri ile bu imtihanı yaşarken, ümmet olarak bizler de Suriyeli kardeşlerimizle imtihan ediliyoruz. Rabbim, onların da bizim de imtihanımızı kolaylaştırsın (Âmin).

Değerli Gönül Dostları!

Bizler Suriyeli kardeşlerimizle, ümmet kardeşliğimiz, komşuluğumuz hatta akrabalığımız var. Bizler bir insan olarak, bir Müslüman olarak Suriyeli kardeşlerimizin yaşadıklarına hepimiz tanık olduk. Şark’taki birinin ayağına diken batsa bu acıyı Garp’taki insan bu acıyı hissetmeli ve duymalı...

Evet, “Kış Geldi” ve Suriyeli kardeşlerimiz en zor şartlar altında kışa girdiler; bebekler ve yaşlılar üşümekte. Suriye’nin iç kesimlerinde bebekler donarak ölmektedir. Yaşam, kutsal bir haktır ve her ülke bebeği gibi Suriyeli bebeklerin yaşam hakkı da kutsaldır. Bebeklerin Suriye'de donarak ölmesi tüm dünya insanlığının sorumluluğudur.

Bizlere düşen görevler var: Suriyeli kardeşlerimizle yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma görevi. Tüm gönül dostlarımıza sesleniyor ve diyoruz ki: Yardımeli olarak Suriyeli kardeşlerimize “Hayır ve Şefkat Köprüsü” oluşturmak için nakdî yardımlarınızı ve de aynî yardımlarınızı (battaniye, kışlık giysiler, ayakkabı, yer kilimleri vs) bekliyoruz. Çünkü bu, insanlığımızın ve Müslümanlarımızın bir gereği ve gerekliliğidir.

Gün; aç, susuz ve soğukta kalan Suriyeli mülteci, muhacir ve mağdur kardeşlerimize ensar olma günüdür. Ensar olarak bu ruhu yaşamak ve de yaşatmalıyız. Ne mutlu bu ruhu hisseden ve yaşayanlara!

Suriyeli bebekler, çocuklar, yaşlılar, kadınlar ümmetin bize emaneti. Yapacağımız her yardımın küçüklüğüne ve büyüklüğüne bakmadan elimizden geldiğince, imkânımız oranında yardımlar yapmalıyız. Bu hususta sorumluluğumuz ve mesuliyetimiz var. Bir kamyon gıda ile ensar olacak kardeşim olduğu gibi, bir ekmek ile de ensar olabilecek kardeşim olur.

Sözün özü; Suriyeli kardeşlerimiz için “Hasbinallahü ve ni'mel vekîl” (Allah ne güzel vekildir!” diyoruz.

“Gün, Suriyeli Muhacir Kardeşlerimize Ensar Olma Vaktidir.”