Türkiye Gazze İçin Ayakta

Tarihindeki ilk demokratik seçimlere sahne olduğu 2006 yılına büyük umutlarla giren Filistin için 2 yıl önceki seçimin sonuçları; istikrar yerine giderek kronikleşen bir krizin ve bugün yaşananların b

 

Tarihindeki ilk demokratik seçimlere sahne olduğu 2006 yılına büyük umutlarla giren Filistin için 2 yıl önceki seçimin sonuçları; istikrar yerine giderek kronikleşen bir krizin ve bugün yaşananların başlangıcı oldu.

Filistinliler, direnişte büyük fedakârlığına şahit oldukları Hamas’ı iktidara taşıyıp Filistin’i temsil rolü verirken, düşman gördüğü bir hareketin iktidara gelmesi İsrail’i, Batılı destekçilerini ve bazı Arap ülkelerini oldukça sarsmıştı. Uzlaşma arayışı yerine, ilk andan itibaren Hamas hükümeti ile ilişkilerini kesen söz konusu taraflar, bununla yetinmeyerek hükümet yerine muhalefete açık destek vererek, Filistin toplumundaki siyasi farklılığı, bir çatlağa dönüştürme politikasını çıkarlarına daha uygun buldular. 2006 yılından itibaren meşru Hamas hükümetini kabul etmeme politikasında ısrar eden uluslar arası aktörler, 2 yıl boyunca ilişkileri askıya alma, ekonomik ambargo, askeri saldırılar ve el-Fetih’in kontrolündeki Cumhurbaşkanlığı makamını ikinci bir hükümet gibi muhatap alma siyasetinden sonuç almaya çalıştılar. 

 

Dünyanın en kalabalık yerleşimine sahip küçük bir coğrafyasına sıkışıp kalmış, 1,5 milyon insanın 900 bini mültecilerden oluştuğundan, bu durum siyasi ve sosyal çalkantılar için de uygun bir toplumsal alt yapı sağlamaktaydı. Nitekim, 2007 yılı ortalarına gelindiğinde, Siyonist İsrail, Amerika ve Arap ülkelerinin desteğindeki bölgedeki işbirlikçi güçler Hamas’a ve Gazze halkına yönelik vahşi saldırılara imza attılar. Olaylarda 200’ü aşkın Filistinli hayatını kaybederken, fiili bir durum oluşturan iktidardaki Hamas büyük bir atak ile Gazze’deki yönetimi tamamen kendi kontrolüne alarak Gazze’deki iç kaosa son verdi. Malum odaklar tarafından beklenmeyen bu atak düşmanların tüm oyunlarını bozmuştu. Ancak bu onurlu atağın bedeli hem Hamas hem de Hamas’ı yalnız bırakmayan Gazze halkı için çok ağır oldu. Gazze bölgesi bu kez çok daha kapsamlı bir kuşatma ile karşılaştı. Uluslar arası camia tarafından tüm ekonomik ve siyasi baskı mekanizmaları harekete geçirildi ve Gazze için zorlu bir dönem başladı. Gazze açık hava hapishanesine dönüştürüldü. Askeri saldırılar,  İsrail ve başta Mısır olmak üzere Arap ülkeleri tarafından uygulanan ambargo 260’dan fazla can aldı, Gazze’de hayatı tam anlamıyla felç etti. Ancak tüm bu uygulamalar karşısında Gazze halkı tarihte eşine az rastlanır bir örneklikle onurlu duruşunu bir an olsun bırakmadı ve direnişten taviz vermedi.

HER FİLİSTİNLİ-GAZZELİ AİLEYA BİR KARDEŞ AİLE

Filistin Türkiye’dir, Gazze İstanbul

Ve 27 Aralık 2008… İsrail terör güçleri Gazze’ye yönelik vahşice büyük bir saldırı başlattı. Dünyanın gözleri önünde Gazze’ye ölüm yağdı. Füzelerin hedefinde okullar, hastaneler, camiler de vardı. Saatler içerisinde yüzlerce Filistinli şehid edildi ve bini aşkın Filistinli yaralandı.  Saldırılara karşı İslam ve Arap dünyası halklarının tepki vermesi ne Gazze’ye bomba yağdıran İsrail’e ne de acımasız ambargoya ortak olarak tüm bu suçların sorumluları olan Arap ülkelerine geri adım attırmadı.

Gazze’yi yoğun bir hava bombardımanı ve roketlerle vuran İsrail, İstanbul Taksim’de telin edildi. Yarın da Beyazıt Meydanı’nda büyük bir protesto eylemi düzenlenecek.

200’den fazla Filistinliyi öldürüp 750’den fazla Filistinliyi yaralayan İsrail, İstanbul Taksim’de telin edildi.

Yardımeli Derneği, , İHH İnsani Yardım Vakfı, Mazlumder,  Akabe Vakfı, Fidder, Medeniyet Derneği, TGTV, IDSV, Özgürder ve Asder gibi birçok sivil toplum kuruluşları ve duyarlı vatandaşlar Galatasaray Lisesi’nden Taksim Meydanı’na kadar Gazze için yürüdüler.

Taksim’de toplanan binlerce kişi “İstanbul’dan Gazze’ye Direnişe Bin Selam”, “Kahrolsun İsrail”, “Filistin’e Selam Direnişe Devam”, “Filistin Halkı Yalnız Değildir” döviz ve pankartlarıyla İsrail’i lanetledi.

Yardımeli Derneği Başkanı Dr.  Sadık Danışman ve Genel Koordinatörü Osman İlhan’ın katıldığı eylem, İHH Başkanı Bülent Yıldırım’ın basın açıklaması ve  Prof. Dr. Ahmet Ağırakça’nın yaptığı konuşmanın ardından sona erdi. 

Birçok sivil toplum kuruluşunun çağrısıyla yarın öğle namazını müteakip Beyazıt Meydanı’nda İsrail’i telin eylemi