Son beş yıldır Yardımeli Bangladeş Ofisi aracılığı ile, Myanmar’daki zulümden hayatlarını kurtaran kardeşlerimize, yaşam savaşı verdikleri kamplarda yardımlarımız ve desteklerimiz devam etmektedir.
Kardeş aile projesi, yetim eğitim desteği, mescitler, su kuyusu, banyo ve wc kabinleri, gıda ve kıyafet yardımları sürekli devam etmektedir. Myammar’dan kaçarak Bangladeş’e ulaşabilen sığınmacı sayısı 800 bini aşarken Coxpazar bölgesindeki sığınmacı kamplarında bulunan Arakanlı sığınmacıların sayısının 1.5 milyona ulaştığı belirtiliyor… Kurulan 12 kampta asgari yaşam şartlarının sağlanabilmesi için yoğun Yardımeli ekipleri çalışmalarını sürdürmektedir.
Kurban Bayramı vesilesi ile, Yardımeli Bangladeş ofisi kamplarda yaşayan Arakanlı kardeşlerimize, bağışçıların emanetleri olan kurban paylarının dağıtımını yaptı. Farklı bölgelerde, bağışçıların isimleri okunarak kesilen kurbanlar, ailelere tek tek dağıtıldı. Soğutucu ve derin dondurucuların olmadığı kamplarda, aileler etleri kurutarak muhafaza etmeye çalışmaktadırlar. Kurutulan etleri, öğüterek çorbalarına katık yapmaktalar. Yardımeli Koordinatörü Mehmet Çitil’in kamplardaki durumu içler acısı olarak ifade etmekte “Burada yaşananlar insanlık ayıbı, biz Müslümanlar için de yüz karası bir durum. İnsanların yaşam şartları gerçekten çok kötü. Baraka gibi yerlerde birkaç aile birlikte kalmak zorunda. Banyo ve tuvalet imkanları çok kısıtlı. Kamplarda yaşayan bu insanların kamp dışına çıkmaları da izne bağlı maalesef. Buraları unutmamalıyız, unutturmamalıyız.” dedi.
Soykırım Suçu İşlenmiştir.
BM, Myanmar’da ordu generallerinin Arakanlı Müslümanlara karşı soykırım suçu işledikleri gerekçesiyle UCM'de yargılanmasını istedi.
Raporda, Myanmar Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing ve pek çok üst düzey ordu generalinin Arakan eyaletinin kuzeyinde soykırım, ülkenin kuzeyindeki Kaçin ve Şan eyaletinde ise insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları nedeniyle araştırılması ve haklarında soruşturulma başlatılması istendi.
Arakanlı Müslümanların, başta Myanmar ordusu ve diğer güvenlik güçlerinin apaçık insan hakları ihlalleri ve istismarlarına uğradığı vurgulanan raporda, tüm bu eylemlerin "Uluslararası hukuka göre şüphe götürmeyecek şekilde ağır suçlar." olduğunun altı çizildi.
Raporda, "Askeri zorunluluklar, asla ayrım gözetmeksizin cinayetler işlenmesini, kadınlara toplu tecavüzü, çocuklara saldırılmasını ve köylerin tamamen yakılmasını haklı çıkarmayacaktır. Başta Arakan eyaletindeki mevcut güvenlik tehditlerine bakıldığında Myanmar ordusunun taktikleri, istikrarlı ve ağır şekilde orantısız olmuştur." ifadeleri kullanıldı.
Arakan eyaletinde Müslümanların maruz kaldığı mezalimlerin anlatıldığı raporda, bölgedeki soykırımın dünyadaki diğer soykırımlarla "doğallığı", "ciddiyeti" ve "kapsamı" bakımından benzerlikler gösterdiğine işaret edildi.
BM'ye göre, 25 Ağustos 2017'den sonra Arakan'dan kaçarak Bangladeş'e sığınanların sayısı 700 bini aştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayınladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
Bangladeş'e sığınan Arakanlı Müslümanlar ve insan hakları örgütleri, gerekli güvenli ortam sağlanmadan bu kişilerin Myanmar'a dönmelerinin, yeni bir etnik temizliğe yol açacağı endişesi taşıyor.