Banka HesaplarıBağış Yap

Dünya Mazlumlarına Hizmet Borçluyuz!

Dünya Mazlumlarına Hizmet Borçluyuz!

Kurani Hayat Dergisinin, Genel Başkanımız Dr.Sadık Danışman ile yaptığı röportajın tam metni

Röportaj Yapılan: Yardımeli Derneği Genel Başkanı Dr. Sadık Danışman

Röportajı Yapan: Mehmet Deri

 

Çok Saygıdeğer Başkan Dr. Sadık Danışman! Kur’ani Hayat Dergisi müdavimleri Yardımeli’ni yakından tanıyor. Yardımeli’ni misyon ve vizyon açısından nasıl tanımlarız/tanımlayabiliriz?

S. Danışman: Bismillahirrahmanirrahim. Öncelikle Kur'ani Hayat Dergisi’ne Yardımeli’nin yapmış olduğu ulusal, uluslararası faaliyetleriyle ilgili böyle bir röportajı yapıp tekrar gündeme taşımış olmasından ve gönül dostlarımıza yaptıklarımızı iletmemizde bir köprü vazifesi gördüğünden dolayı çok teşekkür ediyorum. Yardımeli Derneğimizden kısaca bahsedecek olursam, Derneğimiz 2007 yılında kuruldu,  ama kurulurken bazı ilkeler belirlenerek Yardımeli oluşturuldu. Ve tüm faaliyetlerimizi 2007 yılından bugüne kadar belirlediğimiz ilkeler doğrultusunda yürütmeye çalışıyoruz. Hem yurt içinde hem yurt dışında faaliyetlerimiz mevcuttur. Yurt içindeki faaliyetlerimizi temsilciliklerimiz aracılığıyla ve bazı kardeş kuruluş diye nitelendirdiğimiz derneklerimiz başta olmak üzere başka illerdeki derneklerimiz aracılığıyla yürütmekteyiz. İşte Kur’ani Hayat da bu kardeş kuruluşlarımızdan birisi. Yurt dışı faaliyetlerimizi ise bazı ülkelerde -mesela Somali’de, Gazze’de, Pakistan’da, Habeşistan’da olduğu gibi- direkt ofisimizi açarak faaliyetlerimizi yürütmekteyiz. Yine bu ülkelerde bulunan partner kuruluşlarla da işbirliği içerisindeyiz. Yirmiyi aşkın ülkede de faaliyet yürütmekteyiz.  Yardımeli’nin en önemli faaliyet alanları ise özellikle kuruluş amacındaki en önemli misyonu doğal afetlerde,  savaş ve mültecilikte,  açlık ve yoksullukta ve kriz bölgelerinde mazlum, mağdur ve muhtaç insanlara Yardımeli’ni uzatmaktır. Hayırsever yardımsever kardeşlerimizin yapmış olduğu bağışları, infakları ihtiyaç sahibi biraz evvel saydığım alanlardaki ihtiyaç sahiplerine ulaştırmada köprü olmaktır. Yardımeli, bu hayır ve şefkat köprüsü görevini veren ellerle alan eller arasında hem yurt içinde hem yurt dışında inşa etmeye ve hayırların ihtiyaç sahiplerine ulaşmasına gayret göstermektedir.

İlkelerinizden birisi de “emanete sadakat” ilkesi. Bu ilkeyi okuyucularımız için biraz açar mısınız?

S. Danışman: Evet bizim Yardımeli olarak olmazsa olmaz bazı ilkelerimiz vardır.Bu ilkelerimizin birkaçından bahsedeyim: "Emanete sadakat", “ilahî sınırlara riayet”, “şeffaflık”, “dini, ırkı, mezhebi, coğrafyası ne olursa olsun ihtiyaç sahibine yardım.” Bu ve buna benzer ilkelerimiz var. Burada “emanete sadakat”  konusuna da kısaca değinmek istiyorum: Yardımeli’miz zekât, sadaka, infak, bağış, hibe vb. gibi tüm yardımları birer emanet bilir ve "emanete sadakat" anlayışıyla hareket ederek yardımları/bağışları en güzel bir şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz. Bu bağlamda olmazsa olmaz ilkelerimizden biri olan “şeffaflık” ilkesi de veren ele “sen ver gerisini sorma” diyen tavra prim vermeyerek, “ver ve takip et” ilkesini benimser. Bunun için de “şeffaflık” ve “hesap verebilirlik” vasfına son derece riayet eder.

Faaliyetlerinizde “Ensar Muhacir kardeşliği dayanışmasını örnek aldığınızı“ söylüyorsunuz. Okuyucularımız için bu konu hakkında bilgi verebilir misiniz?

S. Danışman: Tabii ki, Ensar ve Muhacir kardeşliğini çok önemsiyoruz. Veren el ile alan el arasındaki en güzel örneklerden birisi olan Ensar ve Muhacir kardeşliğinden ilham alarak Kardeş Aile Projesini hayata geçirdik. 2008 yılında ve 2008 yılından günümüze kadar bu proje kapsamında 6 bin 500’ü aşkın Kardeş Aile edindik.  6 bin 500 alan el, 6 bin 500 veren el kardeşimiz oldu. Bunlar hem yurt içinden hem de yurt dışından. Ben bu konuya gelmişken Kardeş Aile Projesini de biraz özetlemek istiyorum:  Kardeş Aile Projesi ilkin dört ayrı ülkede uygulandı. Şu anda uyguladığımız ülke sayısı ise 8’e ulaştı. Başlangıçta Gazze, Filistin ve Filistin mülteci kampları daha sonra Pakistan, Keşmir, Habeşistan ve Türkiye idi. Daha sonra buna Somali’yi, Sudan’ı, Kazakistan’ı ve Bosna Hersek’i kattık. Şu anda sekiz ülkede uyguladığımız bu Kardeş Aile Projemizle ülkemizde 81 ilimizden veren el Kardeş Ailelerimiz, ülkemizin 30’u aşkın ilinden ise alan el Kardeş Ailelerimiz var.  Biraz evvel saydığım ülkelerde Kardeş Aile Projesi 1/bir yıl süreli. Bu 1/bir yıl boyunca tespit edilen ihtiyaç sahibi aileye veren el aile tarafından maddî bir destek sağlanmakta, 1/bir yıl boyunca bu Habeşistan, Pakistan, Somali ve Sudan’da 100 TL, Türkiye, Filistin, Gazze ve diğer ülkelerde 200 TL olarak uygulanmaktadır.  Kardeş Aile havuzumuz da var,  şöyle ki: “Ben 100 TL’yi ya da 200 TL’yi verebilecek durumda değilim, ama gönlüm böyle bir programa katılmayı, böyle bir programda yer almayı ve kardeşlerimle bu köprüyü oluşturmayı arzularım” diyen kardeşlerimize de Kardeş Aile havuzunu oluşturduk.

Burada limit yok değil mi?

S. Danışman: 10 TL ile de 50 TL ile de katılım sağlanabiliyor. Bir-iki örnek vereyim.   Eyüp İmam Hatip Okulu’ndan bir sınıf, kendi aralarında toplanıp Kardeş Aile edindiler Beylikdüzü’nde inşaatlarda işçi olarak çalışan sekiz on işçi kardeşimiz bir araya gelerek bir Kardeş Aile edindiler.  Buna benzer bir örneği daha sizinle paylaşmak istiyorum. Karaköy’de bir restoranın mutfağında çalışan iki-üç kardeşimiz bir Kardeş Aile edindi. Buna benzer çok farklı örnekler var. Bunlarda Kardeş Aile havuzundan Kardeş Aile Projesine katılabiliyorlar. Kardeş Aile Projesini sadece ekonomik boyutuyla ele almamak lazım.  Zaten ekonomik boyutu, maneviyat alanındaki oluşturduğu köprünün yanında gerçekten en son zikredeceğimiz boyutlarından biridir.

En azından birinci amaç değil.

S. Danışman: Kesinlikle değil. Çünkü şunu oluşturmak istiyoruz.  Yani bir Gazzeli kardeşim bir Somalili, bir Keşmirli kardeşim, Hakkarili, Kastamonulu kardeşim “Evet, ben yalnız değilim; benim problemlerimle, sorunlarımla ilgilenen kardeşlerim var” diyebilmeli. Bu kardeşlik bilincini tesis ettirmeye çalışıyoruz, ümmet bilincinin ümmet coğrafyasında arzu edilen noktaya taşınması hususunda biz de Yardımeli olarak acaba ne yapabiliriz diyerek bu proje hayata geçirildi. Bu konuda bir çalışmanın içerisindeyiz.  Ensar ve Muhacir kardeşliğinden ilham aldık ve bu projeyle “Biz de denizde, okyanusta bir damla olabilir miyiz?” diye yola koyulduk.  Elhamdülillâh, veren el Kardeş Ailelerimiz bu projeye gereken ilgiyi ve desteği gösterdiler. Gazze’de, Kudüs’te, Mogadişu’da olsun, İslamabad’ta, Muzaffarabad’ta, Azat Keşmir’de, Addis Ababa olsun, Türkiye’de ve diğer bazı illerimizde olsun hem Türkiye’den hem Avrupa’dan veren el kardeşlerimiz bu projeye katıldılar. Bu proje, kardeşlik ve ümmet ruhunun geliştirilip pekiştirilmesi adına güzel bir projedir. Bu projemiz Allah’a çok şükür başarılı bir şekilde yürümektedir. Ben inanıyorum ki, gün geçtikçe işte Kur’ani Hayat Dergimiz gibi diğer basın kuruluşları ve medyada, bizlerin de bazı yapacağımız programlarla, bu projenin çok daha iyi noktalara taşınacağına inanıyorum. 

Ayrıca biz bu ailelerin, imkânlar ölçüsünde birbirleriyle mektuplaşmalarını temin ediyoruz, telefonla haberleşmelerini sağlamaya çalışıyoruz. O ülkelerdeki ofislerimiz aracılığıyla mektuplar farklı dillerde olduğu için Yardımeli’miz bunları tercüme edip alan ellerle veren ellere ulaştırmaktadır.  Bir diğeri de Hilal TV’de yaptığımız bazı programlarda -programın süresi itibariyle el verdiğince- her programda en azından bir-iki tane veren el ve alan el kardeş aileyi görüntülü olarak birbirleriyle tanıştırıyoruz.

Yardımeli’nin Somali’deki bazı projelerini biliyoruz. “Somali Çocuk Hastanesi ve Kadın Doğum Ünitesi” bu anlamda hatırlatılmaya en değer projelerden birisi. Yapımı devam etmekte olan“Çocuk Hastanesi ve Kadın Doğum Ünitesini” hangi ihtiyaç/ihtiyaçlar ortaya çıkardı?

S. Danışman: Somali 1991 yılından beri acılar ve sıkıntılar yaşamakta olan bir ülke; ama geçen yıl ağustos ayında Birleşmiş Milletlerin raporunun yayınlanmasından sonra tüm dünya gündemi Somali üzerine odaklandı.  Somali’de gerçekten büyük bir insanlık dramı yaşanmaktaydı ve o dönemde bizler yine Habeşistan’daki ofisimizdeki çalışmalarımızla dönem dönem Somali’ye de yönelik çalışmalar sürdürüyorduk. Ama çok ciddi boyutlarda değildi o çalışmalarımız. Daha sonra Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan Mogadişu’yu ziyaretiyle -ki bizler de o kafilenin içindeydik-  orada görülen manzara Türkiye’deki medya aracılığıyla tüm dünyaya servis edildi ve tüm Dünya’nın gözleri önüne serildi, orada görünen manzara insanların açlıktan hayatlarını kaybettiğiydi.

Başbakan Yardımcımız Sayın Bekir Bozdağ’ın temelini attığı ve inşaatına başladığımız hastanede Somalili bir anne, “Ben bebeğimi bir sağlık birimine götürdüm ve orada tedavi ettirebildim” deme noktasına gelebilecek. Bu, Somalili kardeşlerimizin dünya insanlığından bekledikleri ve hak ettikleri bir hizmettir. Bizler Yardımeli olarak Somali’de “Çocuklar Ölüm Sıralarını Beklemesin, Anneler Ölüm Nöbeti Tutmasın” parolasıyla yola çıkarak Afrika’nın en büyük “Çocuk Hastanesi ve Kadın Doğum Ünitesi”ni inşa ediyoruz.

İnşallah açılacak olan bu “Çocuk Hastanesinin ve Kadın Doğum Ünitesinin” bölge insanına sağlayacağı katkılar nelerdir?

S. Danışman: Şimdi ben bir bilgiyi de sizlerle paylaşmış olayım. Somali’de istatistik verileri çok sağlıklı değil. Ama bütün buna rağmen UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu)’in elinde bazı kaynaklardan elde ettiği bilgiler var. Bebek ölüm oranı binde iki yüz. Türkiye’de bu oran binde on beş. Anne ölüm oranları da hemen hemen yüz binde dört yüz civarında. Bu çok büyük bir rakam. Türkiye’de anne ölüm rakamları da yüz binde on beşlerde. Hatta onlara çekmeye çalışılıyor. Ama Somali’de bu sadece istatistiklere yansıyanlar. Yansımayanları da eklediğimizde bu rakamların çok sağlıklı olmadığı zaten ortada. Böyle bir tablo var Somali’de. Somali’nin bu tablosunu normal duruma getirmek tüm insanlığın bir görevidir. İnanıyoruz ki bu hastane orada bir model de oluşturmuş olacak. En azından doğumlarda çok basit yapılması gerekli olan bazı sağlık işlemlerinden dolayı insanların (anne, bebek çocuklar)  hayata bağlanmalarını temin edecek. Tabii hastanenin değişik bölümleri, ameliyathaneleri olacak. Özellikle en fazla görülen hastalıklara yönelik -orada yaptığımız bir çalışma sonucunda öğrendik- sıtma, verem ve diğer enfeksiyon hastalıkları Somali’de hemen hemen birinci sırada. Gelişmiş ülkelerde kardiyovasküler (dolaşım sistemi) ve kanser hastaları birinci sıradayken Somali’de enfeksiyon hastalıkları birinci sıradadır. Yardımeli olarak bizler bu hastalıkları tedavi etmek ve inşallah sağlıklı nesillerle Somali’yi yeniden inşa etmek için bu hastaneyi yaptırıyoruz.

Kardeş Aile Projesini Somali’de de uyguluyoruz. Özellikle Somali’de Tıp Fakültesi öğrencileri, hemşirelik, yüksekokul, ebelik öğrencilerinin ihtiyaç sahibi ailelerini Kardeş Aile edindirdik ki ileride bu hastanede bu kardeşlerimizi istihdam edeceğiz. Yerel sağlık personelinden istifade edeceğiz. Bu öğrencileri belli periyotlarla Türkiye’ye getirip Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde veya özel hastanelerde eğitime tâbi tutacağız. Bir diğer yapmayı düşündüğümüz husus ise hastanemizi tamamen hem ülkemizin hem de ümmet coğrafyamızdaki ya da Dünyamızdaki tüm sivil toplum kuruluşlarının sağlık çalışanlarına açık duruma getireceğiz.

Bu hastane Doğu Afrika’nın en büyük hastanesi olacak bildiğim kadarıyla.

S. Danışman: Elhamdülillah, inşa etmekte olduğumuz hastane Doğu Afrika’nın en büyük hastanesi olacak. Kanada’dan bir doktor, İran’dan bir doktor ya da Mısır’dan bir doktor ya da Türkiye’den bir doktor, bir hemşire, bir ebe: “Ben bu yıl Somali’deki çocuk hastanesinde bir ay gönüllü çalışmak istiyorum” dediği zaman biz o kardeşimizi oraya ulaştıracağız. Ve 1-2 aylık, arzu ettiği kadar hizmeti oradaki çocuklara, annelere verme imkânını sağlamış olacağız inşallah.  Kur’ani Hayat Dergimizin ulaştığı tüm okurlarına ve sağlık çalışanlarına şunu da duyurabiliriz: Şimdiden Yardımeli’nde gönüllüler için kayıt sistemi oluşturulmakta ve gönüllü olarak gitmek isteyenler için biz her türlü imkânları seferber edeceğiz inşallah. Hastanemizin ayrıca bir misafirhanesi de olacak,  gidecek olan sağlık çalışanlarımız, bu misafirhanede en güzel şekilde ağırlanacaktır.

Geçenlerde Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın da katılımlarıyla Somali’de Yardımeli Menhal Göz Kliniği hizmete açıldı. Bu klinik hakkında bilgi verebilir misiniz? Günde kaç kişi bu klinikte tedavi olmaktadır?

S. Danışman: Bizim Somali’de yaptıklarımız sadece “Çocuk Hastanesi ve Kadın Doğum Ünitesi” değil. Bizim, ilk etapta kriz anında ve şu anda da devam eden gıda yardımlarımız, aynî ve nakdî yardımlarımız var.

Sorunuza gelecek olursak: Menhal’ın orada küçük bir göz kliniği vardı. Fakat tıbbî donanım noktasında çok eksik ve bu eksiklikten dolayı arzu edilen hizmetleri sunamıyordu. Biz orada Dr. Abdusselam Abdussamed isminde Somalili bir göz uzmanıyla tanıştık.  Kendisiyle görüştüğümüzde kliniğe bazı tıbbî cihaz desteği ve iyileştirmeler sağlanırsa kliniğin çok daha faal ve verimli olacağını söyledi. Biz de kliniğin ihtiyaç duyduğu tüm tıbbî cihazları Almanya’daki “Müslümanlarla Dayanışma Platformu”nun da katkısıyla kliniğin tüm tıbbî cihazlarını temin ettik; kliniğe gereken her türlü katkıyı sağladık ve bugün o klinikte Dr. Abdussamed kardeşimizin diğer hekim arkadaşlarla beraber bir ekip halinde yürüttüğü çalışmalarla, günde 30/otuza yakın katarakt ameliyatı yapılmaktadır. Günde 100/yüzü aşkın da göz muayenesi yapılmaktadır.

Birçok bölgede, Pakistan’da, Sudan’da, Etiyopya, Habeşistan’da olduğu gibi Somali’de de “Su Kuyuları” açıyorsunuz. Bu kuyuların Somali halkı için önemi nedir?

S. Danışman: Somali’nin su ihtiyacı duyulan bölgelerinde “Su Kuyuları” açmaktayız. Bunlar yardımsever kardeşlerimizin bağışlarıyla açılmakta; binlerce insan bu kuyudan istifade etmektedir. Açılan bu su kuyularının Somali halkı için önemi hayat demektir. Geçenlerde Anadolu Ajansı’ndan bir kuyunun açılışının görüntüleri yansıdı; görüntülerde Somalili çocukların su kuyusu başındaki sevinç çığlıklarını görmek gerçekten mutluluk vericiydi. Elimizde bir veri var, Afrika’da özellikle bir bayan günün dört saatini sadece su taşımakla geçirmekte. Bu Somali’de de belki altı saat, sekiz saat demektir. Çünkü çok uzak mesafelerden gidip su temin edebilmekteler. Bu nedenle su kuyuları çalışmalarımız da sürüyor. Ayrıca Somali’de altmış yetimi barındıran bir yetimhanemiz var. Yetimhanede o çocukların hem barınma hem de eğitimleriyle ilgili tüm masrafları Yardımeli Derneğimiz üstlenmiş durumdadır.

Sudan’da bir “Akabe Yetimler Külliyesi/Kompleksi” inşaatı var. Külliyenin/Kompleksin son durumunu öğrenebilir miyiz?

S. Danışman: Yardımeli olarak Sudan Darfur’da yaşanan insanlık dramını yerinde gidip tespit ettik. Özellikle Cemil Tekeli kardeşimiz bizim Afrika koordinatörümüz, sorumlumuzdur. Mustafa Karaca kardeşimiz Sudan sorumlumuzdur. Onlarla beraber Darfur’a gittik. Darfur’da gördüğümüz manzara Somali’yi aratmıyor. “Acaba burada ne yapabiliriz?” diye sorduk kendimize. Ama Darfur’un şartları o kadar ağırdı ki, hem ulaşım şartları, hem oradaki imkânlar bizim bu külliyeyi/kompleksi Sudan’da kurmamızın daha doğru olacağı kanaatini oluşturdu. Ve Sudan’da 22 dönüm arazi üzerine yedi bloktan oluşan, her bloğu da 900 m2 den oluşan Akabe Yetimler Külliyesi’ni oluşturduk. İnşaatı bir yıl evvel başlamıştı. Elhamdülillah şu an beş blok tamamlandı. İsmini de Akabe Yetimler Külliyesi/Kompleksi olarak düşündük. Külliye’nin hepsi tamamlandığında inşallah (600) altı yüz yetimi barındıracak duruma gelecek. Şu an 100/yüz yetim çocuğumuzu nisan ayı sonu itibariyle külliyeye alacağız ve bunların eğitimi başlamış olacak. Haziran ayı zaten Sudan’da eğitim yılının başlamasıdır. O açıdan bu kardeşlerimizi 1-2 ay içerisinde eğitime tâbi tutarak haziranda da eğitime yatılı olarak başlamış olacaklar.

Pakistan’da “Eyüp Sultan Köyü Projesi” var. Proje şu an ne aşamadadır?

S. Danışman: Pakistan’da inşallah, modern ve model olma adına Eyüp Sultan Köyü’nü inşa edeceğiz. Orada kırk dönüm bir araziyi satın aldık. Eyüp Sultan Hazretlerinin yaşına binaen 91 konutu, mescidi, iş atölyeleri, sağlık evi olan, seracılık, hayvancılık, tarım noktasında da eğitim verilebilecek durumda olan bir köy inşa ediyoruz.  Bu köyün de inşaat çalışmaları sürmektedir, inşallah en kısa zamanda da bitireceğiz. Buraya sel felaketi mağdurlarını yerleştirmiş olacağız. Bunları yerleştirdikten sonrada buradaki köy halkından bayanları ve erkekleri el sanatları noktasında ayrı ayrı eğiteceğiz. Hayvancılık noktasında bir model olması için gayret edeceğiz.   Dünya’nın değişik ülkelerinden Pakistan’a gelen birçok sivil toplum kuruluşlarına bu köyümüzü gezdirerek, kalıcı hizmetler noktasında ümmet coğrafyamızda örnek bir model olmasını sağlayacağız inşallah.

Biraz da “yurt içi” faaliyetlerinizden bahsedelim. Yardımeli olarak yurt içinde hangi alanlarda faaliyetlerde bulunuyorsunuz?

S. Danışman: Yurt dışında yürüttüğümüz projelerin/faaliyetlerin tümünü yurt içinde de yürütüyoruz. Yani Kardeş Aile Projemiz yurt içinde de devam etmektedir. Yurt içinde ayrıca gönül dostlarımız tarafından bize ulaşan her ihtiyaç sahibi ailenin genel durum çalışması yapılmakta ve gerçekten yardım edilmesi gerekiyorsa imkânlar ölçüsünde mutlaka yardım edilmektedir. Ki binlerce aileye bu yardımlar ulaştırılmaktadır. Bunun yanı sıra Türkiye’de yürüttüğümüz “7 Bölge 7 İl 7 Okul” projesi var. Özellikle bu proje aracılığıyla her yıl farklı farklı köy okullarımızı ya da İmam Hatip Okullarını restore ediyoruz, o okulun ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz.

Ülkemizde yaşanan sıkıntı ve problemlerde de biz mutlaka acil bir şekilde o kardeşlerimizin yanında yer alıyoruz. Daha sonra da sürekli irtibat ve diyalog halinde olmaya çalışıyoruz. Son yaşanan Van depremini buna misal verebiliriz. Van depreminden hemen sonra ekiplerimiz lojistik olarak oradaydı.

Gönüllü ekiplerimiz, tüm deprem bölgesinde yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdürmüş; gıda, sıcak yemek, içme suyu, battaniye, yorgan, elektrikli ısıtıcı, katalitik soba, çocuk bezi, temizlik maddeleri gibi temel ihtiyaç maddelerini Vanlı depremzedelere büyük bir başarıyla ulaştırdık elhamdülillah. Van’da da kalıcı projelerin hayata geçmesi için çalışmalarımız devam ediyor.

Bir iki örnek daha vereyim. Esenyurt’ta on bir işçi kardeşimiz çadırda çıkan yangın sonucu hayatlarını yitirdiler; Rabbim geride kalanlarına hayırlı ve uzun ömürler versin. Biz bu aileleri tespit ettik. Onlara ulaşıp gerekli yardım elini uzattık. Kurban Bayramında hem ülkemizde hem yirmi iki ülkede kurbanlarımızın kesimini sağladık. Ki ağırlıklı olarak Somali, Sudan ve Gazze, Filistin mülteci kampları olmak üzere buralarda kesim yaptık; binlerce aileye et dağıtımı yaptık. Ülkemizde de bu tür acılı günlerin yaşandığı bölgeleri tespit edip buralarda daha yoğun bir şekilde kurban faaliyetlerimizi yoğunlaştırıyoruz. Örneğin, Zonguldak grizu faciasının yaşandığı bölgede kurban kestik. Hakkari’de mayın patlamasının yaşandığı bölgede kurban kestik. Böyle acıların yaşandığı ülkemizdeki farklı bölgelere de yönelmeye çalışıyoruz. Bu arada Kurbandan ve Ramazan’dan da birkaç cümle aktarmak istiyorum. Kurban’da ilk defa Yardımeli fıkhî bir gerekliliği olmadığı halde sırf kalplerin mutmain olması adına şöyle bir düzenleme getirdi: Vekâleti Yardımeli’ne ulaşan her vekâletin ismi tek tek okunarak o vekâletin kurbanı, kurbanı kesecek kişiye tevdi edildi. Ve sesli olarak yapılan bu vekâlet, kameraya çekilip CD’leri yapıldı ve vekâleti veren gönüllülerimize gönderildi. İlk defa biz Yardımeli olarak 2009 yılında bunu başlattık. Elhamdülillah şu anda bunun başka sivil toplum kuruluşlarında da bu şekilde uygulandığını görmek bize çok büyük bir memnuniyet vermektedir.

Ramazan ayında da kumanya dağıtımı yaptık; kumanya kolileri dağıtımımız yine devam ediyor, ama biz kumanyayı karta dönüştürdük; özellikle yaygın olan bir marketten anlaştık kumanya kartı vermekteyiz. Kumanya kartı 6 ay geçerli, kumanya kartı sadece gıdaya yönelik değil; bu kumanya kartıyla temizlik malzemesi, kırtasiye de alınabiliyor. Böylelikle hem taşıma giderlerinden, hem de ihtiyaç sahibinin özgür iradesiyle ihtiyacı olan şey neyse onu temin etme noktasında iyi bir çalışma olduğunu ve bu çalışmanın diğer sivil toplum kuruluşlarında da gün geçtikçe yaygınlaştığını görmekteyiz; bu da bizi memnun etmektedir.

Yine kışın Yardımeli ekiplerimiz, kömür alamamış aileleri önceden tespit ederek ihtiyaç miktarınca kömür dağıtımı yaptı. İhtiyaç sahiplerine giysi, gıda ve nakdî yardımlarımız devam etmekte; öğrenci kardeşlerimize de burs ve kırtasiye yardımı yapmaktayız.

Son olarak neler söylemek istersiniz?

S. Danışman: Son olarak şunları söylemek istiyorum: “Allah’ın sana iyilik yaptığı gibi sen de başkasına iyilik yap ilahî mesajının muhatapları!” Bu ilahî mesajın her muhatabı kendisine yapılan iyiliğin karşılığında, başkasına da iyilik yapmakla mükellef olduğunu ve Yardımeli’nin bu mükellefiyetlik doğrultusunda kendisine yapılacak her türlü bağışı bir emanet olarak alacağını ve bu emaneti en iyi şekilde yerine ulaştıracağını hatırlatmak istiyorum. Bağışçılarımızdan özellikle Kardeş Aile Projesine, Somali’deki Çocuk Hastanesi ve Kadın Doğum Ünitesine,  Sudan Akabe Yetimler Külliyesine, Pakistan’daki Eyüp Sultan Köyü Projemize bağışta ve katkıda bulunmaları bekliyoruz.

Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim, Rabbim kolaylıklar nasip etsin.

S. Danışman: Ben de bu güzel röportaj için çok teşekkür eder, Kur’aniHayat Dergisi okuyucularına ve tüm gönüllülerimize en kalbî selam ve muhabbetlerimi iletirim.

Paylaş